İstanbul’daki köprülerden geçiş düzenlemesi epeydir tartışılıyor. Son dönemde artan ekonomik zorluklar, otobüsçülerin bu konuya ilgisini arttırdı. Platform oluşturup bir bildiri yayınlayarak düşünce ve taleplerini dile getirdiler.
Uzun bur süre önce bu konu üzerinde durmaya karar verip bir yazı hazırlığı yapmıştım. Ancak gündemi işgal edip, deyim yerindeyse rol çalıp otobüsçülerin girişimini gölgelememek için yazıyı erteledim. Sanırım önümüzdeki günlerde yayınlanır.
Bakanlıktan gelen…
Tam böyle düşünürken Ulaştırma Bakanlığı’nın konuya ilişkin bir yazısı elime geçti. Bu yazı yukarda sözünü ettiğim bildiriye cevaben hazırlanmış ve zaten de o bildiriyi duyuran Türkiye Karayolu Yolcu Taşımacılığı Platformu’na hitaben yazılmış. Gereken değerlendirmeyi yapıp belki de bir cevap vereceklerdir. Ama yazıyı okuyunca ben bir şeyler yazmaktan kendimi alamadım. Yazıda, hemen herkesin konuştuğu hususlar ele alınarak farklı sonuçlara ulaşılmış ve iddialara cevap verilmiş.
Üçüncü köprü ekonomik!
Yazıda ilk ve en önemli sonuç olarak 3’üncü Köprünün daha ekonomik olduğu belirtiliyor. Hesaplamaları tartışacak değilim ve bu tespitin doğru olduğunu kabul ederek bazı düşüncelerimi açıklayacağım.
2016 Ağustos’unda kabul edilip uygulamaya konan ilk UKOME kararı sonrasında 2016 Kasım’ında bir yenileme yapılıyor. Bundaki değişikliklerden biri KGM izinli bazı taşıtların FSM’den geçişine izin verilmesi… Sanırım bu UKOME kararı değişikliği KGM’nin talebiyle yapıldı ve uygulamaya sokuldu.
Önce Bakanlık uysun…
Yoldaki kaza ve olaylara acil müdahale dışında başka araçlara bu kapsamda izin veriliyor mu? Veriliyorsa niye? Bu izin ile araçların daha ekonomik YSS Köprüsü yerine FSM’den geçişi bir kayıp değil mi? Sanırım KGM’nin tüm diğer araçları artık FSM yerine daha ekonomik olan YSS’yi kullanıyordur. Mesela KGM’ye ait otobüs, kamyon, kamyonet ve resmi otomobiller tüm geçişlerini artık YSS’den yapıyordur. KGM’nin ve Birinci Bölge’nin mensupları da makam veya özel araçlarıyla daha ekonomik olduğu belirtilen bu köprüyü kullanıyordur.
Herkese duyurulmalı
Bu yetmez… Bu gerçeği duyan diğer taşıtlar da birinci ve ikinci köprüden geçiş hakları olsa bile artık YSS’yi kullanacaklardır. Bunu bilhassa herkese duyurmak lazım. Bu duyuru ya da bilgilendirme yapıldığında herkes zaten YSS’yi kullanacağından burada izdiham olup birinci ve ikinci köprüler boş bile kalabilecektir.
Devlete zorunlu olmalı
Bu da yetmez… Devlet kaynaklarının mutlaka rasyonel kullanılması gerekir. Bundan hareketle belediye otobüs ve araçları dahil devletin tüm resmi yolcu araçlarının birinci ve ikinci köprülerden geçişlerinin yasaklanıp üçüncü köprüyü kullanmaları zorunlu tutulmalıdır. Buna resmi plakalı olmayan, ancak devlet hizmetinde olan kiralık makam araçları da dahil edilmelidir.
Yolcu kaybı
Ekonomiklikle ilgili bir hususu daha belirtmek isterim. Ekonomiklik sadece maliyetlerle sağlanmaz. YSS’den geçecek otobüsleri kullanacak yolcuların, güzergah nedeniyle ve indirme-bindirme ara durakları olmadığından kaybettikleri zaman ve para kayıpları yolcu talebine olumsuz yansımakta, doluluklar düşmektedir. Bunun, önce itibar sonra da tekrar yolcu kaybı boyutu da vardır.
Çevre boyutu…
Dikkatimi çeken bir başka husus, KGM yazısında UKOME kararı ve uygulaması ile FSM civarındaki “karbon salınımı” konusunda azalma olduğunun belirtilmesidir. Buna göre birinci ve ikinci köprüyü kullanan araçlar çevreyi daha az kirletiyor. Acaba yaşlı ve bakımsız, hele hele de dizel türü tüm araçlar için bu geçerli mi? Daha da önemlisi, otomobiller yanı sıra FSM’den geçişine izin verilen kamyonetler de böyle mi?
Bir de otobüsler var
Şu anda D1 belgeli şehirlerarası tarifeli otobüsler dışındaki tüm şehiriçi ve şehirlerarası otobüsler birinci ve ikinci köprüyü kullanabiliyor. Acaba diğerleri değil de sadece D1 belgeli otobüsler mi çevre kirliliği yapar? Çeşitli sınıflardaki belediye otobüsleri, servis otobüsleri, tur otobüsleri vs. rekabet nedeniyle belli yaştan eskilerinin çalıştırılamadığı D1 belgeli otobüslerden daha çevreci mi? İsterseniz bir test yaptırabilirsiniz.
Yoğunluktan kim sorumlu?
Yazıda bir de birinci ve ikinci köprüdeki trafik yoğunluğunun adı geçen uygulamayla azaltıldığı belirtiliyor. Bu trafik yoğunluğunu zorunlu olarak üçüncü köprüye gönderilen araçlar mı yaratıyordu? Yoğunluk tüm araçların ortaklaşa yarattığı bir sorun değil mi? Bakın, her gün tek veya çift plaka esasına göre bazı otomobillerin YSS’ye yönlendirin, hiç trafik yoğunluğu kalacak mı? Yoğunluktan D1 belgeli otobüsler mi sorumlu?
Herkesin bildiri sunup fikirlerini açıklayabileceği bir toplantıda bu hususun tartışılması faydalı olabilir mi? İlk anda iyi bir fikir gibi geliyor… Tartışacaklar ve karar verecekler otomobil kullanıcısı olduğuna göre pek de bir şey değişmeyecektir. ■
Cenazesine katılma imkanı bulamadığım Nihat Özcan’ın vefatı nedeniyle, başta değerli büyüğüm Mehmet Özcan’a, TOFED Başkanı Birol Özcan’a, Mustafa ve Hüseyin Özcan kardeşlere başsağlığı ve sabır dileklerimi sunarım.