Bu sene maalesef bir taraftan seçimler, bir taraftan Ramazan’ın Haziran ayına denk gelmesi ve arkasından, iklimdeki büyük değişim yolcu hareketliliğini büyük ölçüde engelledi. İnsanlar, Ramazan ile beraber evlerine kapandı. Okullar kapanınca olması gereken hareketlilik istenen boyuta ulaşamadı.
Hareketlilik artacak
Seçim ramazan ve iklimden kaynaklanan sıkıntılarla duraksayan hareketlilik Ramazanın hemen sonrasında yaşanacak. Bu hareketlilik Ramazan Bayramı ile başlayıp sezon sonuna kadar gidecek ve okulların açılışına kadar da kısmen devam edecek diye düşünüyorum.
Bayram her ne kadar 17 Temmuz’da başlıyor olsa da sektörün hareketliliği şimdiden başladı. Bayram bereketiyle geldi diyebiliriz. Tabii, sektörün kapasitesi belli. D2’den gelecek olan kapasite ile beraber, yaklaşık 9.500-10 bin araç yolcu taşıyacak. Bu yaklaşık 9-9,5 milyon yolcu taşınacağı anlamına geliyor. Hemen arkasından Kurban Bayramı gelecek, bu da toplamda 15 milyon yolcunun taşınacağına tekabül ediyor.
D2’den gelen araçlar
Hemen bir noktaya dikkat çekmek isterim: D2’den gelecek araçların seçilerek alınması, kazalarla ilgili tedbirlerin alınması, sektörümüzün yapması gereken en önemli işlerin başında geliyor. Firmalar, kayıtlı, sigortalı, otobüs içi donanımları yeterli, bakımlı otobüsleri kiralayıp ek seferlere koyması lazım. Tabii, otobüsleri çoğunluk olarak gidişte ve dönüşte kullanacağımız için fiyatları makul seviyede tutmak lazım. Aşırı zamlı, aşırı ucuz olmaması lazım. Bu bayram otobüsçünün fırsat olarak beklediği bir bayramdır.
Otobüsçü için bir fırsat
Bunu gerçekten iyi bir şekilde değerlendirmesi gerekiyor sektörün. İnsanlar bir yerden bir yere gidecekler. Az olacak, çok olacak hepsini bir kenara bırakıyorum. Kazaların yaşanmaması ile ilgili İçişleri Bakanlığımız, Ulaştırma Bakanlığımız ve ilgili denetim birimleri gerekli önlemleri almalı. Kamyonlar olabildiğince az sayıda trafiğe çıkmalı. Yollar yolculara kalmalı. Çünkü büyük bir hareket olacak. Türkiye genelinde uçak da dahil olmak üzere 16-17 milyon insan yola çıkacak… Onun için, alınacak olan tedbirler her bayram kan gölüne dönen yolların önünde büyük bir engel olacaktır. Bayramların bayram olarak geçmesini özellikle diliyorum. Bir kere daha dikkat çekmek isterim: Her bayramda yaşanan yoğun trafik kazalarının yaşanmaması için de ilgili bakanlıkların gerekli tedbirleri alması lazım.
Sıfır kaza, sıfır ölüm
Duble yolların yapılmasından sonra yollarımızdaki güvenlik ve konfor talepleri çok büyük oranda karşılandı. Kaza sayılarında ciddi azalma oldu. Hız denetimleri ülkemizde, mükemmel şekilde yapılan en önemli işlerden birisi, bana göre. Bu denetimlerin de katkısı ile trafik kazalarında ciddi azalma var. Ama bu yeterli değil, bizim hedefimiz sıfır kaza, sıfır ölüm olmalı her zaman. Bu mümkün mü? Mümkün değil tabii, ama o yönde gitmesi lazım diye düşünüyorum. O anlamda da firmalarımız, sürücülerimiz, çalışanlarımız bu bilinçle hareket etmeli. Firmalar da bunları sağlayıp kazalarla ilgili tüm önlemleri almalı, uygulamaları bu çerçevede yapmamız lazım.
Bayramda, uçak da dahil olmak üzere 16-17 milyon insan tatile gidecek, köyüne gidecek. Annesine babasına gidecek, okulundan dönecek evine gidecek. Böyle baktığınız zaman, o insanların taleplerini karşılamak öncelikli görevimizdir. Güvenlik içinde seyahat etmelerini sağlamak, onları korsanlara teslim etmemek gerekiyor. Buradan şunun altını çizerek söylüyorum, korsan ile mücadelemiz dolaylı olarak da olsa devam ediyor, edecek.
Korsan taşımacılıkla mücadele
Kayıtsız taşımacılığın önüne geçilmesi lazım. Bu konuda ilgili bakanlıkların gerekli müdahaleleri yapması lazım, vatandaşlarımızın mağdur edilmemesi için. Bayramlar öncesinde, otogar ekseninde, otobüsler dolu gidip boş geliyorlar. Hesaplarımızı makul tutmamız lazım ki otobüsçüler para kazanabilsin, hayatiyetlerini sürdürebilsin.
Biz insanların taleplerini karşılayacağız. Tek taraflı boş sefer demek, otobüsçünün 2 milyarlık giderini almayacak olması demek. Seyahat eden ve maalesef geç kalan insanlar az da olsa bir fark ödeyecekler. Bakın, 2+1 koltuklarda, normal şartlarda 15 lira fark olması lazım. Burada, meslektaşlarımızın çoğu bu parayı almama düşüncesinde… Yine de arabalarımızın dolması için gerekli tedbirleri almak durumundalar.
Bilet bulamayan yolcu olur mu?
Sektör buna hazır mı, yani mutlaka seyahat etmek isteyenlerin talepleri karşılıksız mı kalacak? Ben inanmıyorum. Şu anda D2’de ciddi bir potansiyel yatıyor. Çok sıkışırsak, biz firma olarak, Metro Turizm olarak biz gerekli tedbirleri alırız. Daha fazla araba kiralamaya gideriz. Kimse merak etmesin, bugüne kadar kimse yolda kalmadı. Fırsatçılık yapmayacağız, talepleri karşılamaya çalışacağız ama zarar da etmeyeceğiz. Bu sektörün zarara tahammülü kalmadı. Zararı önleyecek her türlü tedbirin alınması lazım. ■