Çoğunlukla yeni Yönetmelikle de ilgili olan yoğun gündem dolayısıyla tam bir Yönetmelik değerlendirmesi yapma imkânı bulamadım, ama ilgili konular nedeniyle bunu bazı konularla sınırlı olarak yapmış oluyorum. Bu arada, “yazsaydı çok şey mi yazacaktı, bu Yönetmelikte çok mu yanlış var ki” diyenler olabilir. Benim çok şey yazmam için Yönetmeliğin çok kötü olması gerekmiyor ki. Ben, kötü olmasa da iyileştirilmesi mümkün çok şey bulma anlamında ince bir bakış açısına sahibim. Bu hafta sadece belge ücretleriyle ilgili de olsa genel bir bakış açımı da yansıtacağım.
Belge ücretinin özü
Karayolu Taşıma Kanunu öncesinde özel bir Kanuna dayanmaksızın hazırlanan eski Yönetmeliklerde de belgelerin ücrete tabi olduğunu görüyoruz. Elimdeki 1994 tarihli eski Yönetmelikte D1 için 10 bin, bugünkü D2’nin karşılığı olan D2 ve D3 için toplam 10 bin (4+6 bin) TL ücret belirtiliyor. Bugünkünün aynı kapsamda olan F1’in ücreti de 10 bin TL. Bugün D1 30 bin, F1 4 bin TL olarak çok farklı.
KTK’nın 33’üncü maddesi yetki belgesi ve taşıt kartlarından ücret alınacağını, bunların ücret alınmadan verilmeyeceğini belirtiyor. Yeni çıkan Yönetmeliğin 73’üncü maddesi de aynı hususları tekrarlayıp ücret tarifesini ekte veriyor: En düşük 4 bin, en fazla 200 bin TL olmak üzere. Burada daha fazla iş yapan belgeye daha çok ücret gibi bir mantık görülüyor. Bu tartışılır. Sanki kazançtan vergi alınıyor gibi… Hepsinin iş ve işlem masrafı aynı değil mi? Pahalı belgeler değerli özel kağıtlara yazılmıyor ki!
Kanundaki belge yenileme ücreti önce ana ücretin yüzde 50’siydi, sonra yüzde 15’e düşürüldü. Yönetmelik de buna uyumlu. Her ikisinde de ücretlerin her yıl Vergi Usul Kanununun yeniden değerleme oranında arttırılacağı belirtilmiş.
Belge ücretinde yazdığı yetmezmiş gibi, hemen tüm yönetmeliklerde belgelerin alım şartlarında “önce parayı bastıracaksın” ifadesi yer alır.
Bu genel hususlarla da yetinilmiyor…
Belge alma özel şartları
Yetki belgesi almanın veya yenilemenin özel şartları başlıklı 14’üncü maddede sadece bir otobüste D4 yetki belgesi alacak kişilerde yüzde 75 indirim yapılacağı belirtiliyor.
F1’lere ilişkin olarak köy, kasaba ve beldelerde faaliyet halinde yüzde 75 indirim yapılacağı, bunun özel şartları içinde yer alıyor. Büyükşehir olmayan illerde il merkez ilçesi dışındaki ilçe, belde, kasaba ve köylerde G3’lere yüzde 75 indirim var.
Aynı maddenin K yetki belgeleriyle ilgili bölümünde, sadece kamyonetle taşımacılık yapmak üzere K1 veya K2 alanların belge ücretinde yüzde 75 indirim var.
Burada sözü edilen indirim oranlarının bir kısmı yeni Yönetmelikte değiştirilmiş. Önceden var olan bazı indirimlerin de kalktığını görüyoruz.
Eleştiriler…
Eğer yetki belgesi alımında ücretin ödenmiş olması şartını belirtecekseniz -ki bu zorunlu görülebilir- belgelerde ücret ödenmesiyle ilgili 73’üncü maddedeki zorunluluğu, bunun öncesinde ifade etmek daha uygun olmaz mı?
Belgelerin yer, taşıt sayısı, taşıt büyüklüğü gibi konularda göstereceği özelliklere göre ücret farklılaştırılması yerindedir. Ancak bunun belge alma şartlarında değil belge ücretleri kısmında ifade edilmesi daha uygun olmaz mı? H, R ve T’lerin şubelerinde yapılacak yüzde 95 ücret indiriminin belge ücretleri maddesine yazılması bunun güzel örneği.
Taşımacının gücünü de gösteren taşıt büyüklüğü ve/veya sayısı belge ücreti belirlenmesinde dikkate alınabilir, hatta alınmalıdır. Ancak bunun bir sistematiği de olmalıdır. D4 belgesinde taşıtın büyüklüğüne (minibüs/otobüs) bakılmaksızın sadece bir taşıta indirim yapılırken yük taşımacılığında sadece bir kamyon olana indirim yok. Bunun için taşıtın bir tane olmasına bakılmaksızın kamyonet olması yeterli görülüyor. Halbuki sadece küçük taşıtlarla belge alımında yüzde 40, ayrıca tek taşıt için de yüzde 40 indirim gibi bir düzenleme düşünülemez mi?
Kamyonetler özel önemde…
Yük taşımalarında çok sayıda kamyonet kullanılıyor. Kapsam dışı olanları bir yana bıraksak bile kapsam içi olup belgelere kayıtlı kamyonet sayısı çok fazla. Bu nedenle biraz özel yer vermek gerekiyor.
Kamyonetler yurtdışı taşıma belgelerine de yazılabiliyor, ama asgari kapasite hesabında dikkate alınmıyor. Dolayısıyla sadece kamyonetle yurtdışı belge (C2, C3) almak mümkün değil. Yurtiçinde ise yine kamyonetler K1 ve K3 belgelerine yazılabiliyor, üstelik asgari kapasite hesabına da dahil. Buna da bağlı olarak sadece kamyonetle belge alınabiliyor ve bunun ücret avantajları da olabiliyor.
Burada, sadece kamyonetlerle taşıma yapanların ücret indiriminin ötesinde belge alma şartları bakımından da farklılıkları söz konusu. Zaten uygulamada da ayrı bir belge muamelesi yapılıyor. Öyleyse bunu işaret vs. ile ayıracağınıza K4 kamyonetlerle yurtiçi taşımacılık belgesi şeklinde bir netleştirme ve buna uygun belge ücreti belirleme uygun olmaz mı? Özel hali olarak da bu belgeyle tek taşıtın, yani tek kamyonetin çalıştırılması haline özel bir indirim ayrıca uygulanabilir. Bu, biraz da belge türleri konusuna giriyor, ama burada da sözü edilmesi gerekiyor.
Bu eleştirileri okuyan Bakanlık görevlileri asla üzülmesin ve alınganlık da yapmasın, zira benim eleştirim yapılan işin kötü olduğu anlamına gelmez. Daha da iyisi mümkündür anlamında olup, bu hepimizin bitmeyen ortak çabası olmalıdır. Daima daha iyiye… ■