Bu haftaki yazımda iki konuyu ele alacağım. Birisi mevzuat düzenlemesi, diğeri de sektör sorunlarına çözüm önerileri. Bunları seçmemin nedenleri var ve bunu ilgili bölümde açıklayacağım.
Mevzuat düzenlemesi
Torba kanunlarda yapıldığı için pek duyulmasa da biz, kanun değişikliklerini duyurmaya çalışıyoruz. 2013 yılı içinde Trafik Kanununda değişiklik yapıldı. Bunun içindeki taşıt tanımları, Karayolu Taşıma Yönetmeliğini (KTY) çok etkiliyor. Ayrıca Karayolu Taşıma Kanununda (KTK) da iki değişiklik yapıldı. Bunlardan idari para cezası değişikliklerinin Yönetmeliğe (KTY) yansıtılması gerekir. Şimdi TBMM’de kabul edilen yeni bir torba kanunda KTK’nın yetki devri ve yönetmelik başlıklı maddeleri değişti. Yakında yayınlanıp yürürlüğe girecek. Yönetmelik maddesinin değişmesi tabii ki Yönetmeliği etkileyecek.
Yönetmelik çok değişecek
Her yıl Aralık ayı sonuna doğru yönetmelik değişikliği yapılması, neredeyse adettendir. Bu sene olmadı. Bunu Bakan değişikliğine bağlamak kısmen mümkün, ama yetmez! Kanundaki son değişiklikler beklenmiş olmalı. Bunlara da bağlı olarak önemli bir Yönetmelik düzenlemesi bekliyorum. Bu haftaki manşetimiz de biraz buna yönelik. Bakanlık, bunu temel anlayışı çerçevesinde “Bu taşıtların bu belgelere kaydı ve bunlarla taşıma yapılmasında bir yeterlilik eksikliği var mı” diye değerlendirirse çok iyi olur.
Beş dakikada Beşiktaş!
Beşiktaş taraftarıyım. Semt olarak da Beşiktaş ve çevresini severim. Hatta Beşiktaş’ı, biraz da Beyoğlu’nu İstanbul’un merkezi olarak görürüm, ama konumuz Beşiktaş’la ilgili değil. Bu başlığı hatırlatan şey ise 14 Şubat günü Hürriyet gazetesinde yayımlanan “Beş dakikada beş soru, beş çözüm” başlıklı yazı oldu. Yazılarımda beğendiğimi belirttiğim hatta övdüğüm Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın başkanlığındaki ekonomi yönetimi “Son dönemde yaşanan dalgalanmalardan sonra reel sektörle hasar tespiti yapmak” üzere 4 Mart’ta TOBB’da 60 ana sektörün temsilcileriyle buluşacakmış. TOBB Başkanı, sektör temsilcilerine “beş sorununuzu ve beş çözüm önerinizi getirin” demiş. Toplantıda her sektöre beş dakikada bunu anlatın denilecekmiş. Burada herhalde ayrı sektör meclisi olan sektörler kastedilmiş olmalı.
Beş dakika yeter mi?
Bizde genelde çok fazla konuşmak, detaylı bilgileri geniş biçimde tekrar tekrar vermek esastır. Taşımacılar için de bu, böyledir. Sınırlandırılmış, hele 15 dakikadan az konuşmayı pek sevmezler. Ama anlatmayı bilene anlatılmaya değer konusu olana beş dakika yeter. Haklı olmadığın talepler için tabii ki uzun uzun konuşup karambola getirmek gerekir. 60 sektöre beşer dakika, toplam 300 dakika, yani beş saat eder. Uzamaları ve aralarıyla bu, sekiz saati bulur, yani tam bir gün demek.
Başlıca konular
Gazetede toplantının gündemi olarak; SGK primleri ve vergiler, gıdada kayıt dışılık, dişi hayvan sayısında azalma, müteahhitlik sektörünün teminat mektubu sorunu ve bankacılık sektörüyle reel sektör arasında son dönemde artan sorunlar belirtiliyor. Bu kapsamda kredi kartı sınırlamalarının getirdiği sıkıntılar aktarılacakmış.
Yük taşımacılığı
Lojistik ve Taşımacılık Sektör Meclisi, böyle durumlarda sorun ve öneri tespitini ciddi biçimde yapıyor. Ancak bazı noktalara dikkat çekmek gerekiyor. Bu Meclis, yurtiçi ve yurtdışı taşımacıların ortak meclisi, ama etkin örgütlenmesi bulunmayan yurtiçi taşımacılar burada da zayıf kalıyorlar. Dolayısıyla sadece yurtdışı taşımacıların sesi duyulabiliyor. Bu nedenle ortak sorunların ele alınmasına özen gösterilmesi, beş sorundan ikisi yurtdışına özgü olsa da üç tanesi ortak yurtiçi konular olmalı. Bekleyip görelim.
Yolcu taşımacılığı
Geçen defa; akaryakıttaki ÖTV’nin yüksekliği ve bunun indirilmesi veya kısmen de olsa iadesi, bilet KDV’sinin düşürülmesi, kazalardaki manevi tazminatların taşımacılık sigortasına dahil edilmesi, plaka tahdidi olan yerlerde tahditten öte ek taşıt kayıt imkanı yaratılması,
UKOME ve trafik komisyonları kararlarının KTK ile çelişmemesinin sağlanması önerileri yapılmış. Bir kısmı haklı nedenlerle olmak üzere, bu güne kadar bunlarda bir ilerleme de olmamış. Bakalım bu kez daha ciddi bir sorun ve öneri tespiti yapılabilecek mi? Örneğin, otobüsçüler şikayet etse de böyle yerlerde yansıtılmaktan korkulan yüksek terminal ücretleri için “en yüksek çıkış ücretinin şimdiki en yüksek çıkış ücretinin yarısı kadar olacağı bir tavan ücret esası getirilmesinin bu rekabetsiz alanda sürekli biçimde uygulanması” gibi bir şey diyebilecekler mi? Bana göre, bunu diyebilecek ne Sektör Meclisi var ne de sivil toplum örgütü kaldı. Bekleyip göreceğiz. Bu arada önerilen ücretin terminaller için yeteceğini samimi olarak belirtmek isterim.
Akaryakıt/enerji maliyetleri
Reel sektörün tümü akaryakıt ve/veya diğer enerji kaynaklarını kullanır. Tabii, taşımacıların girdileri ve maliyetleri içinde payı hayli yüksektir. Tıpkı taşıma gelirlerinden alınan KDV gibi bu konu bazı taşımacılar ile diğer bazı sektörler için ortaktır. Dövize bağlı artışlar, bu konuyu daha da önemli kılabilir. Buna rağmen belirlenmiş ortak gündem içinde yer verilmemiş. Şimdi, sektör meclislerinin özel gündemlerinde mi yansıtılacak, düşünülmeli.
Ekonomik konular önemli
Şüphesiz ki her problemin sonunda bir ekonomik bedeli vardır. Buna rağmen Sayın Babacan’a daha doğrudan ekonomik konuların anlatılması faydalı olabilir. Özellikle UDH Bakanlığına ilişkin konuların burada yansıtılmasında fayda olmayabilir. Bunlar UDH Bakanlığına zaten söylenebilmekte… Eğer sonuç alınamıyorsa burada söylenmekle veya diğer bir deyişle daha yukarıya şikayet etmekle bir şey değişeceğini sanmıyorum. Bu nedenle konu seçimi önemli. Ne de olsa beş dakika, beş sorun ve beş çözüm sınırlaması var.
Bir de oda, daire, apartman gibi lüzumsuz isteklere, verildiğinde neyi nasıl çözecekleri belli olmayan yetki devri gibi abes konulara yer vermenin takdirini okuyucularıma bırakıyorum. ■