2024-10-30 23:20:51

Cumhuriyet, temeli demokrasinin

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com 30 Ekim 2024, 23:20

Bin yıldır Anadolu’da yaşıyoruz, bu bin yıl içerisinde nice hükümdarlar geldi geçti, nice savaşlar yaşandı, nice sorunlar atlatıldı. Bin yıl, dile kolay… Yüz yıl önce Cumhuriyet ilan edilince, yeni bir dönem başladı, yeni bir ufuk açıldı önümüzde. 

Kimler itiraz etti veya ediyor Cumhuriyete? Tabii ki gericiler, ülkenin ve halkın gelişmesini, muasır medeniyetler düzeyine çıkmamızı istemeyenler. Daha önce

Menemen’de, Düzce’de, Tunceli’de, Koçgiri’de olduğu gibi isyanlar çıkarmaya ve bu büyük yürüyüşü engellemeye çalışanlar emellerine ulaşamadı. 

Yeni bir saldırıyla karşı karşıyayız. Her ne nedenle olursa olsun, kimden gelirse gelsin teröre karşıyız. Özellikle halka karşı yapılan her türlü baskıyı, engellemeyi, saldırıyı kınıyoruz. Cumhuriyetin kazanımları sadece okullar, yollar, köprüler, askeri yapılar değil ki… Huzur, güven ve özgür yaşamdır asıl kazandığımız.

Daha önce birçok merkezde doğrudan halka yapılan terör saldırısı yaşadık. Bunun birinci nedeni güvenlik zafiyetiyse ikinci sebebi siyasal iktidarların karmaşa ve karışıklıktan yararlanarak egemenliklerini sürdürme çabasıdır. İkisi de yanlıştır ve ikisi de bir gün mutlaka sona erecektir. 

Cumhuriyet Bayramı bütün yurtta coşku, heyecan ve umutla kutlanırdı. Son yıllarda, siyasal iktidarın Cumhuriyet yerine “tek adam yönetimi” düşüncesini gerçekleştirmesinden bu yana, bir soğuma, uzaklaşma, bir an önce kurtulma amacı gözleniyor. Ya hastalık bahanesiyle törenlere katılmıyor ya da deprem, ölüm, saldırı gibi nedenlerle üzeri örtülmeye çalışılıyor. 

Cumhuriyet olmazsa demokrasi yerleşmez (her ne kadar birbirini tamamlıyorsa da, öncelik tabii ki Cumhuriyetin), demokrasi olmazsa sosyoekonomik, sosyopolitik, sosyokültürel, sosyoekolojik sorunların çözümlenmesi zora girer. Sorunların çözümlenmemesi, hurafelere inanan tutucu ve gericilerin iktidarını sürdürmesine laikliği yok etmelerine, kadın erkek ayrımının, fırsat eşitsizliğinin devam etmesini sağlar. Devletin barınma, beslenme, eğitim, sağlık ve kültürel yaşam gibi vazgeçilmez görevi aksar. Şimdi bir bakın çevrenize: Bu beş temel haktan hangisi doğru düzgün yaşanıyor? Hiçbiri. 

2025 bütçeleri hazırlanıyor ve emeğiyle geçinenlere reva görülen zam ancak yüzde 25 olarak dillendiriliyor. Oysa birçok haksız kazanca yol açan firmaya vergi muafiyeti getirildi. Geçmediğimiz köprüler, gitmediğimiz otoyolları, uçmadığımız havaalanları bizim cebimizden çıkan vergilerle “garantili” olarak ödeniyor. Biz sesimizi çıkarmayalım diye, itiraz etmeyelim diye provokatif eylem ve saldırılar düzenleniyor, Meclis konuşmaları yapılıyor, yapay yollarla gündem sürekli değiştiriliyor… Bir düşünün, neden? 

Cumhuriyeti koruyup kollamak, muasır medeniyetler seviyesine çıkmak hatta onları da aşmak için Atatürk’ün sözüyle “Durmayalım düşeriz”. Cumhuriyeti kuranların ilk yaptığı fabrika açmaktı; hepsi özelleştirme adı altında kapatıldı. Ülkede sanayi işlemiyor. Yeni bir adım atılmadığı gibi engellenmesi de cabası. “Yerin üstü altından değerlidir” ama ormanlar katlediliyor, zeytin ağaçları kesiliyor, dereler yağmalanıyor; her yer beton ormanına dönüş(türül)üyor. İtiraz edenlere korku salınıyor, sözünü sakınmayanlar cezaevlerini boyluyor. “Boş tencere iktidar devirir.” Evet, ama onun için ilk adım Cumhuriyeti savunmaktır. Cumhuriyet Bayramına yaşlı genç demeden, herkesin katılması bir görevdir artık.

Yaşasın Cumhuriyet! ■

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.