Yolcu taşımacıları insanların seyahat ihtiyaçlarına cevap vererek kazanç elde ederler. Buna da bağlı olarak ne kadar çok seyahat olursa işleri de o kadar iyi olur.
Seyahatleri iki gruba ayırmak mümkün. Bunlardan birincisi zorunlu seyahatler. Bu gruba iş gereği seyahatler ile sağlık, cenaze, düğün vb. nedenlerle yapılan seyahatleri koyabiliriz. İkinci grupta ise isteğe bağlı, biraz daha yumuşak deyişle keyfi seyahatler yer alır. Bu seyahatlerin bir kısmı iş günlerinden kayıp getirir. Önemli bir kısmı ise kendi yasal izinleri ve resmi tatillerde kayıp getirmeksizin yapılırlar. Bu kapsamda periyodik olan cumartesi-pazar hafta sonu tatillerinin ötesinde resmi bayram tatilleri önem taşır. 2024 yılına bu yönüyle bir göz atalım.
Ramazan Bayramı’na 1,5 gün ve Kurban Bayramı’na 2 gün idari izin eklenmesiyle 9 günlük tatil fırsatı yaratılması çok önemlidir.
İyi tatiller
15 Temmuz Demokrasi Bayramı pazartesi gününe ve 30 Ağustos Zafer Bayramı da cuma gününe denk gelmekte olup yaz mevsiminde 3’er günlük tatil fırsatı yaratıyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ise salı gününe geliyor. 28 Ekim Pazartesi günü de yarım gün tatil var. 28 Ekim’deki yarım iş gününün kalkmasıyla tam kış öncesinde 4 günlük bir tatil fırsatı doğuyor. Tabii, insanlara tatil fırsatı demek, taşımacılara da iş imkanı demektir.
Fırsat yaratmayan tatiller
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı pazar gününe geldiği için tatil imkanı yaratmıyor. 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı ise çarşamba gününe gelmekte olup hafta sonu ile birleştirilmesi mümkün görülmüyor. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ise salı gününe denk geliyor. Belki idari izin verilmesiyle pazartesi de eklenirse 4 günlük tatil fırsatı oluşabilir. Ancak bunun öncesindeki bayram düşünüldüğünde fazla zorlamaya gerek olmayabilir.
Ramazan Bayramı
10 Nisan Çarşamba günü başlayıp, 12 Nisan Cuma günü sona eriyor. 9 Nisan Salı gününün de yarım gün tatil olacağı düşünüldüğünde hafta sonu ile birlikte 5,5 günlük bir tatil fırsatı kendiliğinden var. Ancak 8 Nisan Pazartesi günü ile 9 Nisan Salı gününün yarım günü tatile eklendiğinde tam 9 günlük bir tatil imkanı doğuyor. İlk-orta-lise öğrenimlerine verilen ikinci dönem ara tatili, 6 Nisan Cumartesi gününden itibaren başlayacak; çocukların tatiline ailelerin de katılmasıyla gerçekten görkemli bir bayram mutluluğu yaşanabilir.
Kurban Bayramı
16 Haziran Pazar günü ile 19 Haziran Çarşamba günü arasında 4 günlük bayram tatili var. Arife gününün, 15 Haziran Cumartesi, tatil olduğu düşünüldüğünde 5 günlük bir tatil imkanı kendiliğinden doğuyor. Kurban Bayramı sonrasındaki perşembe-cuma günlerinin tatil ilan edilmesiyle yaz başında tam 9 günlük bir tatil oluşturulabilir. Yine Kurban Bayramı öncesindeki 14 Haziran Cuma günü okullardaki öğrenimin bittiği düşünülürse güzel bir tatil yapma imkanı yaratılmış olacak.
Turizm açısından tatillere bakış
Seyahat açısından baktığımız bu tatil fırsatları aynı zamanda turizmciler için önemli iş imkanı yaratacaktır. Sezon öncesindeki Ramazan Bayramı tatili ile sezon başındaki Kurban Bayramı tatili 9’ar günlük sürelere çıkarılırsa hem yolcu taşımacıları hem de turizmciler için önemli fırsatlar ve doluluklar yaratacaktır.
Kayıp kazanç dengesi
Şüphesiz ki, idari olarak verilecek izinler özellikle devlet görevlerinde bir kayıp yaratacaktır. Devlet görevlilerine verilecek idari izinler özel sektörü de etkileyeceği için buralarda da arttırılacak tatiller iş kaybı yaratabilir. Ancak bu kayıpların ulaştırma ve turizm sektörleri ile kısmen dengelenmesiyle tatil fırsatlarının çalışanlara kazandıracağı motivasyonlar çalışma günlerinde verimliliği arttırarak kayıpları telafi edecek belki de ek kazanç getirecektir.
Tatil kararında zaman da önemli
Yazımda aktardığım Ramazan ve Kurban Bayramı tatil fırsatlarından çalışanlar, taşımacılar-turizmciler için istenilen faydanın oluşabilmesi açısından bu tatil kararlarının zamanında alınıp duyurulması çok önemlidir. Özellikle de yerel seçimler döneminde bu kararın alınmasının zor olabileceği düşünülmelidir. Bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına görev düşmektedir. Bu karar, seçimden mümkün olduğunca önce alınıp yayımlanmalıdır.
Bazı yanlış düşünceler
Önümüzdeki yıllarda, okulların yaz tatilinin kısabileceği gündeme getiriliyor. Bunun seyahatler ve turizm açısından kayıp getireceği de şüphesizdir. Ancak tatil fırsatı yaratma düşüncesiyle eğitimden uzak kalmanın maliyetleri de unutulmamalıdır. Bazıları ilk-orta-lise tatillerinin farklı tarihlere denk getirilmesi ile sezonun uzatılması veya bölgelere göre tatil farklılığı yaratılarak tatilin yine yaza yayılması gibi önerilerde bulunmaktadırlar. Ancak ailelerin birlikte tatil yapma ihtiyaçları düşünüldüğünde, bunları hayata geçirmek mümkün değildir. Bu şartlar altında zaten olan bayram tatillerine, yukarıda önerildiği şekilde küçük eklemeler yapılarak hem tatil yapacaklara hem de bu tatillerden kazanç elde edeceklere fırsat yaratılması çok daha önemli olmaktadır. Hatta bu konuda uzun vadeli planlamalar için önceden kararlar bile alınabilir. ■