Geçtiğimiz hafta, Kaptanlar Kulübü’nün organize ettiği Ulaştırma Platformu’nda konuşmacı olarak yer aldım. Sektörün “Sektörün Gelişime Açık Öncelikli Alanları”nın görüşüldüğü oturumda ben de düşüncelerimi ifade ettim. Toplantının gerçekleştirildiği günün, yani 8 Mart’ın ayrı bir önemi daha vardı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanıyor. Orada da konuşmamda ifade ettiğim gibi; Kadınların iş hayatındaki rolü yüzde 30’lara kadar çıktı. Bu memnuniyet verici bir gelişme. Kadınlarımızın eğitim düzeyinin arttırılması, hayata daha etkin bir şekilde katılmaları, ücretlendirmede haksızlığa uğramamaları en büyük temennimiz. Bunu da bu ülkeyi yönetenlerin sorumluluğu olarak görüyorum.
Daha fazla açacağız
Sektörümüze katılan kadın kaptanlarımıza da “hoş geldiniz” diyorum. Ne mutlu ki, onlar aramızdalar. Turizm ve taşımacılık alanlarında, kadınlar çok daha etkin rol almalılar. Kadınların da bu alana girmesi için gayretli olmaları gerekir. Ben de yönettiğim şirkette kadınlara öncelik tanınmasına söz veriyorum. Onlara kapılarımızı biraz daha fazla açacağız.
Negatif ayrımcılığa tabi tutuluyoruz
Oturumda, sektörümüzün yaşadığı sorunları da dile getirdim: Biz de karayolu taşımacıları olarak, kadınlar gibi negatif ayrımcılığa tabi tutuluyoruz. Şehiriçi taşımalara yönelik, saat düzenlemesi yapılmıyor. Sosyal devletten uzak bir anlayışla onların cebinden bağış yapılıyor. Yaşlılar, emekliler, çocuklar, öğrenciler, ücretsiz taşınıyor. Şehiriçi taşımacıların haklarını almaları için adım atmaları gerekiyor. Şunu da ifade etmeliyim: Devlet ücretsiz taşımalarda belediye otobüslerine yönelik bir destek miktarı belirledi. Ama taşımacılar bu desteğin de yetersiz kaldığını ifade ediyorlar.
Maliyetlerin aşağı çekilmeli
Bu sektörün kalkınması, gelişmesi ve refahı için maliyetlerin mutlaka aşağı çekilmesi lazım. Bizim yolcuya verecek hiçbir şeyimiz kalmadı. Her şeyi verdik. Meksika’da toplu taşımaya geçiş üstünlükleri sağlanıyor, akaryakıtta indirimler sağlanıyor. Brezilya’da 60 yaş üstü ücretsiz taşınıyor ama sosyal devlet taşımacılara daha fazla destek veriyor.
Kaptan eğitimleri
Kaptanlarımızın sektörde eğitimlerinin artırılması konusunda girişimlerde bulunduk. Bu sektör bir dönem siyaset yapan, bir dönem bürokratlık yapan insanların esiri olmamalı. Yolcu taşımacılığını; yük taşımacılığından ayrı değerler taşıdığı için giderek üreticisiyle, toplu taşımacısıyla, daha etkin bir platforma dönüştürmemiz konusunda adımlar atmamız lazım. İçimizdeki kadınların sayısını arttırmamız lazım.
İstanbul’da kaptan okulu yok
Eğitim diyoruz; ben bu konuyu Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım’a da anlattım. Kaptan eğitimine yönelik Afyon Kocatepe Üniversitesi Sultandağı Meslek Yüksekokulu, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi ile Amasya’da yüksekokul var. Ama 15 milyonluk şehirde yüksekokul yok. Bu anlamda Kemal Karayormuk Hoca’ya yetki verdik, ben de gereken girişimlerde bulunacağım. İstanbul Otogarı’nda, mevcut alanlarımızın bir bölümünde bir yüksekokul oluşturmak için ilk adımları atıyoruz. Bu sektörün, özellikle İstanbul’un, kaptan eğitimine ihtiyacı var. Bu konuda İETT’yi de aramızda görmek istiyoruz. Şoför Akademisinin kurulması lazım. Meslek liselerinin olması gerektiğine inanıyorum. Bakan bize bu konuda destek olacağına söz verdi, bize ve vakfımıza bir okul yeri tahsis edilecek… Bunun sözünü aldık.
Sigorta sorunu
Konuşmamda, sigorta sorununu da gündeme getirdim. Üretici firmalarımıza ve sigorta şirketlerimize yük düşüyor. Görüştüğüm birkaç sigorta şirketi genel müdürü, trafik sigortalarına zam yaparak sorunların çözülemeyeceğini ifade etti. Kazaları azaltmanın en emin ve en kolay yolu eğitim düzeyinin yükseltilmesidir. Gelin, kazaları önleme, akıllı sistemleri daha çok kullanma konusunda, devlet ile işbirliği yapalım. İşte bu platformun görevlerinden bir tanesi bu olacaktır diye düşünüyorum. Ocak-Şubat ve Mart ayı kaptanı seçilen arkadaşlarımızı ve Yılın Kaptanı olarak seçilen Celal Cebeci’yi kutluyorum.
Herkese iyi haftalar… ■