Öncelikle kentiçi kavramına açıklık getirelim -ki buna şehiriçi de deniyor:
Büyükşehir belediyesi, büyükşehir olmayan il merkezi belediyesi, ilçe belediyesi veya ilçe olmayan herhangi bir beldenin belediyesinin yetki alanını kentiçi veya şehiriçi olarak adlandırıyoruz.
Belediyelerin yetkisi
Karayolu Taşıma Kanunu, kentiçi olan veya olmayan tüm taşımaları düzenleme ve kapsama iddiasında ise de diğer kanunlarla belediyelere verilen bazı haklar nedeniyle şehiriçi yolcu taşımalarında belediyeler pek büyük ölçüde söz sahibidir. Burada, büyükşehir olmayan belediyenin de düzenleme yapmasıyla birlikte bazı kentiçi taşımalara izin/ruhsat verme yetkisi bulunmuyordu. Büyükşehir belediyelerinin yetkilerinin dahi bazı kentiçi taşımaları kapsayıp kapsamadığı da net değildi. Karayolu Taşıma Kanuna korsan taksiciliği önleme amaçlı olarak algılanan eklemeyle tüm kentiçi yolcu taşımalarına izin verme yetkisi büyükşehir olsun veya olmasın, belediyelere geçti.
Büyükşehir durumu
Bu yetki büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri tarafından kullanıldığı için büyükşehir alanında kalan ilçe ve belde belediyelerinin bu yetkisi bulunmuyordu. Gelecek yıl yerel yönetim seçimi sonrası yürürlüğe girecek yeni kanuna göre mevcut 14 ve yeni kurulacak 13 büyükşehir belediyesi tıpkı İstanbul ve Kocaeli gibi tüm ili kapsayacağından ve toplam 29 büyükşehir alanında (ilinde) belde belediyeleri de kapatılacağından bu 29 ilde büyükşehir belediyesi dışı bir kuruluşun ulaşım yetkisi kalmayacak. İl merkezi, ilçe merkezi ve belde belediyelerinin izin yetkisiyse diğer 52 ilde sürecek.
Karayolu kullanımı…
Gerek belediye kontrol ve denetimindeki kentiçi gerekse UDH Bakanlığı kontrol ve denetimindeki kentdışı alandaki ulaşım sorunlarının çözümünde demiryolu, denizyolu ve havayolu taşımaları kullanılıyorsa da karayolu yoğunlukla kullanılıyor, hatta bazı belediyeler için karayolu tek seçenek.
Diğer modlarda olduğu gibi karayolunda da belediyelerin taşımaları yapma ve özel sektöre yaptırma, yani izin/lisans verme seçenekleri var. Tabii, taşıt türü olarak da otomobil, minibüs ve büyük otobüs seçenekleri bulunuyor. Bir de taşıma/sefer/çalışma türü olarak tarifeli, tarifesiz, servis seçenekleri var. Hatta tarifeli ile tarifesiz arası dolmuş da bulunuyor.
Otobüs taşımaları
Belediyelerin yaptığı/yaptırdığı, herkesin kullanımına açık tarifeli veya zaman hariç dolmuş türü tarifeli otobüs seferleri var. Bunların metrobüs, özel yol, özel şerit gibi özel güzergahlı halleri de mevcut. Resmi ve özel kurumların personelinin taşınmasında kullanılan ticari veya değil belediyenin yapmadığı servis otobüsü işletmeleri de var (belediyeler de bazen istisnai servis hizmetlerini tartışmalı, kuralsız biçimde bazılarına verebiliyor).
Bir de otobüslerin tarifesiz grup taşımaları var ki tamamen özel sektörün elinde. Bunların da belediye iznine tabi olmaları, son dönemde kesinleşti. Otobüs taşımalarında model arayışları sürüyorsa da önemli bir sorun olmadığı söylenebilir.
Minibüs taşımaları
Öğrenci ve personel servisi olarak belediye izniyle özel sektörce yapılmaları sorunsuz.
Tarifeli grup taşıma halleri pek yok ve gerektiğinde bu işi gören küçük araçlar da var.
Ancak bunların dolmuş veya tarifeli olarak hatlı kullanımları pek yaygın ve de sorunlu; özellikle de durma-kalkma, indirme-bindirme ve klakson çalma yönüyle… Kaldırılmaları, tali hatlara kaydırılmaları dışında hatlardakilerin gelir paylaşımlı ortak taşıma veya şirketleşme hali de çözüm olabilir.
Otomobil taşımaları
Diğer taşıtların hususi kullanımları pek yokken, bunlarda hususi kullanım pek fazla ve bunun azaltılması önem taşıyor. Demiryolu, denizyolu ve havayolu taşımalarının ve bunların kalitesinin arttırılması kadar otobüs ve minibüs taşımalarının ve kalitelerinin arttırılması da çok önemli. ancak her durumda ihtiyaç olacak otomobil taşımalarının azının hususi, çoğunun da ticari otomobillerle yapılması önem taşıyor. Kaldı ki ekonomik güç olarak otomobil sahibi olamayanlar veya yabancılar için ticari otomobil elzemdir.
Ticari otomobiller
Kentiçi otomobil kullanımında, otomobilleri belediyeler işletmiyor. Otomobil dolmuşları bir yana bırakırsak -ki pek de sorun yaratmıyorlar, üstelik 8 kapasiteye çıkınca daha da iyileştiler- tek seçenek taksi türü otomobil. Bunlarda da kaliteli hizmetin ve yolcu kapma dışı rekabetin olmadığı kötü bir düzen var. Bireysel çalışan, plakaları değerli, kendileri eski taksiler çoğu ihtiyaca cevap da vermiyor. Şimdi İstanbul Büyükşehir Belediyesi yeni otomobil taşımalarıyla bunlara rakip getiriyor. Taksiciler belirli bir türdeki korsanlarıyla uğraşırken kendilerine yasal bir rakip geldiğini fark edemediler galiba, pek sesleri yok.
Yoksa milyonluk tenekelerinin plaka diye para ettiği düzenin yıkılmasını çoğu istemeyecektir.
Hukuki sorun olabilir
Belediyelerin klasik belediye otobüsü dışında çeşitli kategorilerde kentiçi tarifeli toplu taşıma otobüsleri yaratması gibi taksi dışı otomobil taşımacılığı hizmeti getirilmesi söz konusu. İhtiyaç olması yetmez, mevzuat gerekir. Mevcut mevzuat belediyelere bu hakkı verir gözükmüyor. Yeni taşımalar bir taksi türü olarak görülmezse hukuki sorun da olabilir. Buna rağmen ‘aferin’ İstanbul Büyükşehir Belediyesine. Bunun diğer belediyelere de ders olması gerekir. Bu arada şehirdışı ticari otomobil taşımalarının da serbest piyasa anlayışıyla, desteklenmese de engellenmeyerek yapılması sağlanmalı. Herkesin tercih hakkına saygı duyulmalı.