2023-09-05 14:55:08

Mevzuat ve gündem konuları

Dr. Zeki Dönmez

zeki.donmez@tasimadunyasi.com 05 Eylül 2023, 14:55

Bazı yazılarımda gündemdeki önemli bir konu üzerinde detaylı olarak eleştiri, görüş ve düşüncelerimi açıklama yolunu seçiyorum. Bazen de taşımacıların gündemindeki farklı konular üzerinde kısa yazılarla görüşlerimi sunmaya çalışıyorum. Bu defa da ikinci yolu seçeceğim. Yani birkaç konuya değineceğim. 

Yaz sonu

Mayıs ayı civarında, yaklaşan yaz sonuyla ilgili düşüncelerimizi Eylül ayı civarında da gelmekte olan kış sezonuyla ilgili görüşlerimizi yazmak neredeyse adet haline gelmiştir. Yine öyle olacak. Yaz dönemindeki yolcu, sefer ve doluluklardaki iyilikler artık sona ermek üzere. İleriki aylarda yolcu sayısı azalacak; buna da bağlı olarak seferler azaltılacak. Buna rağmen doluluklar ve taşıma ücretleri düşecek. Taşımacılar bunları zaten biliyor. Ancak bu sene bir şeylerin farklı olacağını düşünüyorum. Bu da ekonominin gidişi hakkındaki belirsizliklerden kaynaklanacak. Akaryakıt başta olmak üzere piyasalar pek olumlu bir seyir izlemeyecek. İnsanların seyahat eğilimleri düşebilir. Keza uçak ve özel araç tercihlerinde de değişim olabilir. Karşılaşılacak farklı ortama hazırlıklı olunmalı. Nasıl hazırlıklı olunacaksa! 

Taşımacılık verileri 

Daha önce Şubat 2023’e kadar olan uzun bir dönemin verileri yayımlandı. Hem genel gidiş hem de pandemi dönemi hakkında önemli ipuçları verdi. Şimdi ise Şubat sonrası 5 ayın verileri açıklandı.

Genelde işlerin iyi gittiği görülüyor. Umarım bu devam eder. 

Doğru verilerin yayımlanmasını önemserim. Ancak bunların daha doğru değerlendirmelere hizmet etmesi gerekir. Daha önce yayımlanan verilere ilişkin olarak bazı eleştiriler yapmış, iyileştirmeler önermiştim. Bunları tekrar etmeyeceğim. İsteyenler eski yazılarımda bunları bulabilir. (https://www.tasimadunyasi.com/belge-sefer-ve-yolcu-sayilari-artiyor-makale,2095.html) 

Ne yazık ki, bu iyileştirmelerin yapılmadığını gördüm. Bakanlıktakiler, bunun üzerinde bir kere daha durmalı. Böylece yaptıkları işin faydası daha da artacaktır. 

Obilet konusu

İlk Yönetmelik yayınlandığında acentelerin hizmet verebileceği taşımacı sayısı sınırlandırıldı. Ben acentecilikte tekel olmaması ve bir acente üzerinden taşımacıların fiyat tekeli yaratamaması açısından olumlu bulduğumu ifade etmiştim, hâlâ bu görüşteyim. Buna rağmen iki gelişme yaşandı. Birincisi; acentelerin hizmet vereceği taşımacı sayılarının arttırılması. İkincisi ise elektronik ortamdaki işlemlerde sınır olmaması. Ben bu ikisini de olumsuz bulmuştum. Elektronik ortamda da bir portalın taşımacıların belirli bir yüzdesine hizmet vermelerini ve birden fazla portalın devreye girmesini önermiştim. Şimdi, çok sayıda taşımacıya aynı portalın hizmet vermesinden şikayet ediliyor. Bu konu çeşitli yönleriyle ele alınıp konuşuluyor. Ben, taşımacılar tekel yaratacak diye düşünürken bir anlamda bu portallarda tekelleşme oluştu. Bunun bir şekilde düzeltilmesi gerekirdi. Umarım Rekabet Kurulu’nun konuya ilişkin kararları bu iyileşmeyi sağlar. Bu arada hiç kimse daha ileri teknolojilerden hizmet alınmasına karşı olduğumu düşünmesin. 

Mevzuatta iyileşme

Tartıştığımız konular sonunda mevzuatla ilişkili hale geliyor. Buna bağlı olarak mevzuat değişikliği ihtiyacı hissediliyor. Yazılarımda Yönetmelik ve hatta Taşıma Kanunu değişikliklerinin iyi olabileceğini belirtmiştim, hâlâ aynı görüşteyim. Yönetmelik değişikliği ile her şeyin çözülmesi mümkün değil. Üstelik istenen çözümler Kanuna da aykırı olabilir. Bu nedenle belki de önce Kanunda iyileşme yapılmalı. Kanundaki düzenlemelerden kaldırılması veya değiştirilmesi gerekenler ile Kanunda bulunmayıp da eklenmesi gerekenler belirlenmeli. Bazıları için bürokratları ikna yoluyla istenilen Yönetmelik değişikliğini yaptırmak daha kolay görünebilir. Ama böyle bir çözüm olamaz ve sonuç da vermez. Onun için Kanunun sert duvarlarından korkmadan Kanun değişikliğini isteyebilmeliyiz. Bakanlık ve taşımacılar her an bu türden hazırlık içinde olmalılar. 

Terminal konusu

Taşımacılık maliyetleri içinde terminal ve acente önemli bir yer tutuyor. Üstelik bunların azaltılma imkanı daha fazla. Akaryakıt, otobüs ve personel maliyetleri kolaylıkla düşürülemezken bunlar pazarlık konusu yapılabilir. Teknoloji kullanımı acente faaliyetlerini önemli ölçüde aşağı çekiyor. Artık sıra terminallerde. Taşımacılar terminalleri belediyelerin mi, yoksa özel şahısların mı işletmesinin daha iyi olacağına karar vermeli. Bu sözlerim başkalarına da hizmet veren ticari terminaller içindir. Yoksa herkes ticari olmamak kaydıyla kendi taşımalarına hizmet verecek özel/hususi terminal işletebilmelidir. Terminali kimin işleteceğinden daha da önemlisi terminallerin işletmesini de kapsayan mülkiyet özelleştirmesinin olup, olamayacağı iyi düşünülmelidir. Bir önemli konu da şudur: Bu türden konularda B1 ve/veya D1 belge sahibi taşımacıların görüşleri mutlaka dikkate alınmalıdır. 

Ek MTV

Taşıt sahipleri Ağustos ve Kasım aylarında ikinci bir Motorlu Taşıtlar Vergisi daha ödemek zorunda bırakıldı. Bazıları bunun haklılığı ve haksızlığını tartışırken bazıları da kendini kurtaracak çözümler önerdiler. Bunlardan en önemlisi bu vergiyi ticari taşıtların mı, yoksa özel taşıtların mı ödemesinin uygun olacağı şeklinde. ‘Bu işten para kazanmayan özel taşıt sahipleri ödesin’ demek de sadece para kazanan ticari araç sahipleri ödesin demek de bana göre yanlış. Ödeyecekse ikisi de ödemeli. Ama bana göre doğru olan bu verginin getirilmemesi. Bakalım zaman içinde ne gibi gelişmeler olacak. 

Ülkemizin bağımsızlık mücadelesinde çok önemli bir dönüm noktası olan 30 Ağustos’un hatırlandığı Zafer Bayramı’nı en iyi dileklerimle kutluyorum. ■

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.