Salgın, bütün hızıyla hayatın her alanını etkilemeye devam ediyor. 2020 yılında başlayan salgının 2021 yılında bitmesini umutla bekledik, ancak 2022 yılında da devam ediyor. Alınan önlemler yeterli olmadı, salgın çeşitli varyantlarla karşımıza çıkmaya devam ediyor. Salgın süreciyle birlikte artan maliyetlerin getirdiği yükler taşınamaz hale geldi. Akaryakıtın litresi 14 liraya yaklaştı. Otoyol, köprü giderleri, kiralar, işletme giderleri, personel giderleri bu süreçte arttı. Bu duruma rağmen taşıma ücretlerine hak ettiği zamlar yapılamıyor.
Ücret tarifelerinin alınması
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile görüştük. Firmalarımız artan maliyetlere karşılık bilet ücretlerine zam yapmak istiyor. Sömestr tatili küçük bir umut getirse de ücretlerin hak ettiği seviyede olmaması sektör mensuplarını üzüyor. 267 firmanın yeni ücret tarifesi oluşturma zamanı geldi, ama ücretlere zam yapılamayınca diğerleri de harekete geçemiyor. Ücret tarifelerinin alınması periyodunun eşit olması gerekiyor. Biri yapmadığında diğeri de ona uymak zorunda kalıyor.
Bakanlığın ücret tarifelerinin alınmasına bir standart getirmesi gerekiyor. Taksiciler, servisçiler, özel halk otobüsleri, hatta raylı sistemlerde ücret tarifelerine zam gelirken bizim, mücbir sebep oluşmasına rağmen başvurduğumuz zam talebine henüz Bakanlık’tan bir geri dönüş alamadık. Bakanlık oluru ile bu konunun bir an önce düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şu an herkesin beklentisi sömestr tatilinden bir parça olsun kazanç sağlamak, ama geçmiş yıllara bakıldığında çok parlak geçeceği umudu da yok gibi... Bu mevsimde en çok seyahat eden grup öğrenciler olurdu, ancak başta ekonomik nedenler, onların seyahatlerini engelliyor.
İstanbul Otogarı otobüs çıkışları dip seviyesinde
Bütün bu zorluklar içerisinde İstanbul Otogarı görmediği bir tarihi dip seviyeyi yaşıyor. 1000-1050 araba çıkış yapıyor. Biz bu seviyeleri geçmişte çok az gördük. Buna bağlı olarak doluluk oranları da düşük. Ekonomik nedenler seyahat hareketliliğini düşürürken, salgının devam etmesi sağlık anlamında endişeler getiriyor ve bu durum da seyahatleri etkiliyor. PCR test zorunluluğunun kalkması ilk anda olumlu bir gelişme olarak gelse de uçaklarda bu şartın devam etmesi, otobüslerde kaldırılması, otobüsle seyahat konusunda endişe doğurup vatandaşın otobüsle seyahatten kaçınmasına neden olabilir.
Sektörümüzün destek alması şart
Sektörümüz, son yıllarda taşımakta zorlandığı yüklerin katlanarak 2022’ye aktarıldığını görüyor. Aklınıza gelen her ürünün fiyatı artarken tek artışın olmadığı alan otobüs bilet fiyatları. Sektörümüzün destek alması şart. Devletin, bu süreçte toplu taşımayı destekleme anlayışı ile Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin alınmaması, akaryakıt tarafında da vergi iadesi yapılması gibi seçenekleri düşünmesi gerekiyor. Sektörün bir an önce arz talep dengesini iyi kurması, rekabetin mantık sınırlarını zorlayan seviyelerde olmasının engellenmesi, transit firmaların geçtikleri bölgelere verdikleri zararların önlenmesi gerekiyor.
Şubat’ta Yönetmelik Çalıştayı
Şubat ayının ikinci haftasında gerçekleştirilmesi planlanan Yönetmelik Çalıştayı’nda verimliliği sağlayacak ve kaynak israfını önleyecek düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerekiyor. Sektör kendi yazılım sistemini hayata geçirmeli ve bu sistem de Bakanlığa entegre edilmeli. Hat esası kuralı getirilebilir. Sınırlı sayıda transit geçişlerde yolcu alınabilir. Kilometre maliyet hesabı yapılarak bunun altında bilet kesilmesi önlenebilir. Otoyol ve köprü geçişlerinde otobüslerden indirimli ücret alınması gibi bir destek verilebilir. İstanbul-İzmir hattında çok ciddi ücretler ödeniyor. Bir abonman sistemi getirilebilir ve indirim sağlanabilir. Sektördeki şoför sorununun çözümünün tek yolu onların hak ettiği ücretlerin verilmesi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi ile mümkün olacak. 2022 yılı sektörün birlikte hareket etmesi gereken bir yıldır.
Ortak sorunlara, ortak çözümler
Ortak sorunlara ortak çözümler üretilmesi için de bu yıl bir fırsat olabilir. Eğer bu sağlanamazsa “sektörden kaçan kurtulur” diye düşünüyorum. 2003 yılında bunu yazmıştım, tekrar söylüyorum: Sektör, eğer ortak sorunlarına ortak çözümler bulamazsa “kaçan kurtulur” bir çözüm olarak belirir. Firmaların sayısının hızla azaltılması lazım. Kurumsal olmayan, mali, mesleki yeterliliği olmayan firmaların bir araya gelmelerini, dolayısıyla daha güçlü hale getirilmesini sağlamak gerekiyor. Haksız ve yıkıcı rekabetin önüne ancak bu şekilde geçmek mümkün olabilir. Firmaların bölünmek yerine bütünleşmeye yönelmesi gerekiyor. Bizim bundan sonraki adımımız firmaların birleşmesine yönelik çabaları desteklemek olacaktır. Sektörde acente sisteminin yeniden yapılandırılması ve otobüs biletinden komisyonun kaldırılması ve hizmet bedelinin uçaklarda olduğu gibi yolcudan alınması gerekiyor. Firma ve otobüsçü arasında adil paylaşımın da olması lazım. Umarız 2022, sektörümüzün nefes aldığı ve sorunlarına çözüm bulabildiği bir yıl olur. ■