Bu hafta Kocaeli Ticaret Odası başkanımızla beraberdik. Kocaeli Ticaret Odasında, karayolu taşımacılarıyla, güzel bir toplantı yaptık, otobüsçüler, minibüsçüler, kamyoncular bütün arkadaşlarımız oradaydı, büyük bir katılım vardı. Toplantı şu açıdan çok önemli: Başkan, sektör meclislerini odasına çağırdı, sektör meclislerinin çalışma modelinin nasıl olması gerektiği konusunda güzel bir modelleme yaptı. Odalar Birliğinin yapması gereken de bu zaten. Sektörleri daha etkin kılmak için sektör meclislerini geliştirmemiz lazım. STK’ların çatısı durumundaki sektör meclislerinin gerek kurumlar gerekse toplum nezdinde daha etkin olabilmesi ve yetkilerinin arttırılması gerekiyor.
Ulaşım potansiyeli büyük
Kocaeli ulaşım konusunda sıkıntılı bir bölge. Bir taraftan kooperatifler var, şehirlerarası taşımacılar var, İstanbul’a yakın, nüfusu hareketli… Kocaeli müthiş bir ulaşım potansiyeli taşıyor. Sektörün yaşadığı ve çözümlenmesini beklediği sorunları konuştuk. Bunların başında, telif hakları başta olmak üzere engelli uygulamasıyla ilgili yeni bir mevzuat var. Yönetmelikte değişiklikler var. Sigortacılar Birliği ile görüşmemizi ve yapılan çalışmayı anlattık. Tabii onlar da dertlerini dile getirdiler: “Engellileri bedava taşı, muhtaçları bedava taşı, artık para kazanamıyoruz, bıçak kemiğe dayandı”. Motorlu taşıtlar vergisi arttı, maliyetler arttı, akaryakıt giderleri sürekli artıyor, yatırımlar artıyor; buna karşılık bedava taşıyınca otobüsçüler maalesef yaşayamaz duruma getiriliyor. Sektör Meclisi olarak onların dertlerini dinledik, yaptığımız çalışmalardan bahsettik. Özellikle engelli ulaşımı konusunda sosyal devletin vatandaşın cebine elini atmadan engelli ve muhtaç insanlara, yaşlılara bir kaynak ayırıp onların parasını vererek otobüslerde seyahat etmesini temin etmek lazım. Sosyal devlet, vatandaşın cebindeki parasına el atmaz, ‘sana belge vermem’ tehdidiyle bu tür yaptırımları taşımacılara yüklememeli. Bu halk otobüsçüleri için de böyle, minibüsçüler için de böyle… Bu indirimi yapanın, bu indirimi yapacak gücü var mı, bu indirimi yaptığında ticari kazanç sağlama arzusu mümkün mü? Oysa siz, peşin vergilerle yola çıkıyorsunuz, motorlu taşıtlar vergisi veriyorsunuz, yüksek akaryakıt vergileri veriyorsunuz… Para kazanamadığınız bir yerde indirim talep ediliyor. Sizin yüzde 30 kâr marjınız var mı ki, bedava taşıma öneriyorsunuz? Bütün bunları değerlendirdik arkadaşlarımızla. Buradan çıkan sonuç şu: maliyetler artıyor, gelirler azalıyor.
Ulaşım dertli
Kamyoncu arkadaşlarımız Yavuz Sultan Selim Köprüsüyle ilgili dertlerini dile getirdiler. ‘İstanbul’a gitmek eziyet ve maliyet oldu bizim için’ diyorlar. Hem uzun yoldan gittiklerinden hem fazla para verdiklerinden yakınıp, kimsenin seslerini duymadığını ifade ettiler. iyoruz bizi kimse duymuyor. Karar süreçlerindeki yöneticilerimizin, siyasetçilerimizin bunları dikkate alması gerektiğine inanıyorum. O nedenle söylüyorum: sektörler dertlidir.
Sayın Mevlüt Uysal’la buluştuk
Geçen hafta İstanbul’da turizm toplantısı yapıldı, ulaşım konularını da dile getirmek üzere ben de oradaydım. Büyükşehir Belediye Başkanımıza, otogarlar ve ulaşım ile ilgili sorunları ilettik. Farklı noktalarda otogar projelerinin olduğunu anlattık. Buna bir karar verilmesi lazım. Büyükşehir Belediye Başkanımız, İstanbul’da ticaret yapanların turizm hizmetlilerinin dertlerini dinleyerek, turizmde neler yapılabileceğinin adımını atmaya çalıştı. Katılımcı anlayışından ötürü Başkan’a teşekkür ediyorum.
Ulaşım kurgusu değişti
YSS Köprüsü yapıldıktan sonra ulaşım kurgumuz tamamen değişti. Bu köprünün kullanılmaması lazım, burası kullanılacak ise ona göre yeni bir kurgu yeni bir altyapı kurmak lazım. Anadolu Otogarının bir an önce yapılması lazım. Kurtköy’de çalışmalar var, ama otobüsçüyü küçük alanlara sıkıştırmaya gerek yok. 25-30 dönümlük bir alana sıkıştırmanın bir anlamı yok. 60 dönümden küçük bir alan bu sektörün ihtiyacını karşılamaz. Anadolu yakası farklı bir özelliği sahip, bundan sonra otobüslerin büyük bir bölümü maliyetlerinden dolayı Avrupa yakasına geçmeyecekler. Yolcunun yolculukları parçalanacak, ulaşımın eziyeti artacak. Anadolu yakası, aynı zamanda bir depolama yeri olacağı için 25-30 dönümlük yerler otogar görevini kaldıramaz. Yeni yapılacak bir otogarın kısa bir sürede ihtiyacı karşılayamayacak duruma gelmemesi lazım. Büyükşehir Belediye Başkanımızla bunun çok uzun olduğu konusunda mutabık kaldık, daha sonra bir araya gelmek üzere ayrıldık.
İyi haftalar… ■