Yeni açılan İstanbul Havalimanı’ndan bazı otobüs firmalarının şehirlerarası yolcu taşımacılığına başladığı yönünde bilgiler aldım. Bundan hareketle bu konu üzerinde durup, değerlendirmek ve bazı önerilerde bulunmak istiyorum.
Aktarmalı taşımalar
İnsanların ve eşyaların taşınması, nadiren bir araç ve bir taşımayla biter. Çoğu zaman istenilen yere ulaşabilmek için ek taşıtlar ve taşımalar gerekir. Bu amaçla birinci taşıma sonrasında ikinci taşımaya geçilmesi gerekir ki, buna aktarma diyoruz. Aktarma bazen birinciyle aynı türden (yani birincisi otobüs ise ikincisi de otobüs) taşıta geçme şeklinde olur. Bazen de birinciden farklı bir taşıma yöntemi kullanılır. Yani birincisi karayoluyken ikincisinin havayolu, denizyolu veya demiryolu olması. Aynı türden taşımanın kullanıldığı aktarmalar sadece aktarma olarak nitelenirken başka bir taşıma sistemine geçilmesiyle kombine taşımacılık karşımıza çıkar. Kombine taşımacılık aktarmanın farklı iki taşıma modunda, ancak aktarmadan öte aynı taşımanın devamı şeklinde görülür. Öyle ki, ikisinin biletinin bile birlikte alınması söz konusudur.
Taşımaların entegrasyonu
Karayolu sistemi daha esnek olduğundan karayollarının, diğer sistemlerin liman veya garlarına kadar ulaşması kolaydır. Yani karayolu ile diğer sistemlerin kolaylıkla entegrasyonu ve kombine taşımacılığı söz konusudur. Demiryolları da hava ve deniz limanlarına ulaşma avantajına sahiptir. Ancak hava ve denizyollarının birbirine yaklaşmaları imkanı sınırlıdır.
Kombine taşıma genelgeleri
Yukarıdaki düşünceler çerçevesinde karayolunun diğer taşıma sistemleriyle kombine taşımacılık yapmasını sağlayıcı genelgeler vaktiyle yayımlanmıştır. Bunların çok da başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Başlayan bazı kombine taşımalar sürerken bazıları sürdürülememiş bazıları da hiç başlayamamıştır.
Yeni havalimanı genelgesi
17 Aralık 2018 tarihinde, karayolu+ havayolu kombine taşımacılık genelgesi değiştirildi. Artık İstanbul Havalimanı’ndan bu havalimanının oluru ile başka illere otobüs taşımacılığı yapılabilecek. Bunun Trakya yönünde Kırklareli, Edirne, hatta Çanakkale, Anadolu yönünde Kocaeli, Sakarya, Yalova, Düzce ve Bursa illerine kadar, önemli ilçelere yayılması mümkün. Genelgenin adına rağmen şartları bakımından buna kombine taşımacılık diyemeyiz. Artık havalimanında otobüs ile uçak arasında bir aktarma söz konusu. Buradan da otobüs adeta otobüs terminalinden kalkar gibi sefere çıkıyor. Halbuki burası otobüs terminali değil. Öbür türlüsü sürdürülememişti. Bunun süreceğini sanıyorum. Ancak kurallara uydurulması şart. Mesela, Yönetmelikteki yetki belgeli terminalden kalkma şartının kaldırılması. Ben bunu doğru da bulurum. Yeter ki, bu düzenleme başka yerlerdekiler dahil tüm seferler için geçerli olsun.
Havalimanlarında eşitlik
Bir başka husus da şu: Bu hak İstanbul Havalimanı’nda kullanıyorsa başka havalimanlarında da kullanılabilinmeli. Örneğin; İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan Manisa, Aydın, Denizli gibi, Ankara Esenboğa’dan Kırıkkale, Çankırı gibi illere taşıma yapılabilmeli. Bunlardan önce Sabiha Gökçen’den Kocaeli, Sakarya, Düzce, Yalova, Bursa, Tekirdağ, Kırklareli… gibi iller de mümkün olmalı. Yeter ki, taşımacının B1 veya D1 belgesi olsun. Bu arada Trabzon Havalimanı’ndan çevre iller yanında B1 ile Gürcistan Batum bile mümkün olabilir.
Diğerlerine gelince
Terminal yetki belgesi aranmaksızın, kombine olma şartına da bakılmadan havalimanlarından yapılabilecek bu taşımalar denizyolu limanlarından veya demiryolu gar/istasyonlarından niye olmasın. Eşitliğin gereği bu değil mi? Denilebilir ki, bunların genelgesi buna uygun değil. Genelge havalimanlarında görüldüğü gibi, değiştirilebilen bir düzenleme. Bunlarla ilgili genelgelerin de buralara aynı hakları verecek şekilde değiştirilmesi gerekir. Böylece İstanbul’da Halkalı’daki Gar Müdürlüğü buradan Tekirdağ, Kırklareli, Edirne gibi illerin merkez veya ilçelerine taşıma izni verebilmeli. Çok değil Halkalı’ya gar sahası içinde üç otobüslük bir yer yaratılırsa buradan saatte 6, iki saatte 12 otobüs hareket ederek Trakya’nın hemen tüm yerleşimlerine ulaşım sağlayabilir. Bunun için terminalden kalkış veya belediye izni gibi hususlarda engelleme yapılmamalı, havalimanındakiyle yetinilmeli. Bunun Gebze kısmı da olabilmeli. Aynı şekilde buradan 3 perondan iki saatte kalkacak 12 otobüs buraya yönelik tüm ihtiyaçları karşılayabilir.
Bu kadarla da bitmiyor
Hızlı trenin geçtiği Kocaeli, Sakarya, Bilecik, Eskişehir, Konya ve Ankara gar müdürlükleri de sahaları içinde yerleri varsa aynı hakkı kullanabilir. Denilebilir ki, Eskişehir ve Konya gibi yerlerde zaten var, bu hak kullanılıyor. Ben de derim ki, evet ama bunlarda kombine taşıma şartı var. Nasıl ki, İstanbul Havalimanı’nda böyle bir şart aranmıyor, buralarda da aranmasın.
Deniz limanları
Benzer özellikleri deniz limanları için de vermek mümkün. Ancak denizyolu taşımacılığı daha az yaygın olduğu için fazla örnek bulunamıyor. Buna rağmen Yalova, Bursa Güzelyalı ve Mudanya, Bandırma gibi yerlerde liman işletmecisinin kendi alanından vereceği sefer izinleriyle B1 veya D1 belgeli firmalarca iller arası noktalara mesela; İzmir’e otobüs taşımacılığı pekâlâ yapılmalı.
Kolay ulaşım
Böylece pek çok noktadan aktarma yoluyla diğer illere otobüsle ulaşım imkanı doğar. İnsanların hepsinin aynı otogara koşma zorunluluğu ortadan kalkar. Otogarların da yükü azalır, yapılması hallerinde daha küçük otogarlar yeterli olur. Herkes çok sayıdaki inme ve binme noktasından evine yakın, kendine uygun olanı seçer. Otogara ulaşım için zaman ve para kaybedilmez.
Yol kontrolü esastır
Bu arada bazı otogar savunucularının ‘evet, ama otogarda polis kontrolü var, diğerlerinde bu olmayacak’ dediğini duyar gibiyim. Bunu gidin, İstanbul Havalimanı’ndan yapılan taşımalar için de isteyin. Bu arada çok sayıdaki B2 ve D2 belgeli otobüsün bütün seferleri böyle bir kontrol olmadan yapılıyor. Bırakınız, bundan tarifeli seferler de faydalansın. Bütün kontroller yollarda, tüm otobüslere sık sık ve tavizsiz olarak yapılsın. Bir şey daha: İnsanların kendilerine uygun bölgelerden kolayca otobüse erişip kolayca seyahat yapma hakları çok daha önemli. Bunu polis vs. gerekçesine bağlayıp engellemek yerine bu kontrolü başka nasıl yaparız diye düşünmek daha doğru değil mi? ■