Önemine de bağlı olarak terminaller, otobüsçülerin hep gündeminde olmuştur. Bazen tam ve doğru bazen de eksik veya yanlış biçimlerde olsa da. Bugünlerde terminaller yine gündemde. Ben de bu konudaki görüşlerimi ifade etmek istiyorum. Terminallerle ilgili konuları iki ana bölüme ayırmak mümkün. Yapım dönemi ve işletme dönemi.
Terminal sayısı
Terminal yapımı ile ilgili konuların birincisi; bir şehirde kaç tane terminal yapılacağıdır. Tabii ki çoğu yerde bir terminal yeterli olacaktır, ama büyükşehirler için terminalin birden fazla olması gerekli ve zorunludur. Buna göre 500-1 milyon gibi bir nüfusun üzerinde, mutlaka birden fazla terminal olması gerekir. Bunda nüfusun yanında coğrafi yerleşim de önemlidir. İstanbul için örneğin iki Anadolu yakasında, iki de Avrupa yakasında, dört terminal -bunlardan birer tanesi ana terminal- uygun olacağını düşünüyorum. İzmir için de birisi Ankara-İstanbul yönlerine hizmet verecek, diğerleri ise Çanakkale, Aydın, Çeşme yönlerine hizmet verecek dört terminal düşünülebilir ki, bunlardan üçü mahalli terminal de olabilir. İkincisi yeri... Birden fazla terminal olduğunda bunlar şehrin nüfus dağılımına ve yerleşimine göre yerleştirilecektir. Yeri konusundaki sorunu tek terminal için düşünmek gerekir. Bunların çevre yolları ve şehir merkezinin uzağında olmaması, şehiriçi ulaşım ağlarına yakın olması ve diğer taşıma sistemleriyle entegrasyon sağlanabilecek yerlerde olması gerekir. Şehrin gelecekteki gelişme durumlarına da bu aşamada dikkat edilmelidir.
Terminal büyüklüğü
Terminalin büyüklüğü şehrin nüfusu ve seyahat talebi ile uyumlu olması gerekir. Eğer gelecekte yakın bir sürede ikinci bir terminal düşünülmüyorsa, terminalin büyüklüğü 10 yıl sonraki ihtiyaca cevap verecek şekilde planlanmalıdır.
Terminal yapısı
Terminallerin yapısı ne gecekondu gibi kötü binalar ne de çok gösterişli binalar olmalıdır. Özellikle iklim dikkate alınmalıdır. Kışın ısıtma, yazın soğutma masraflarının çok yüksek olmayacağı mimari projeler seçilmelidir. Bu arada, proje aşamasında, bu tür projelerin gündeme fazla gelmediği düşünülerek, belediyelerin kendi mimarlarını yeterli görmek yerine bu konuda tecrübeli mimarları tercih etmeleri yerinde olur. Yine terminallerin yeri, büyüklüğü ve yapısı konularında otobüsçülerin görüşleri mutlaka alınmalı ve bunlara itibar edilmelidir.
Terminal ve otogar tipi
İstanbul’daki örneğini gördüğümüz otogar tipi terminallerde her firmanın yeri bağımsız olup daha özgür bir biçimde çalışma imkanı verir. Ancak bu tür terminallerin maliyetlerinin yüksek olduğu düşünülebilir. Diğeri, gerçek anlamda terminal tipi (Ankara örneğinde olduğu gibi). Maliyeti daha az, hepsi birbiri ile yakın olup rekabete açık, coğrafi etkilerden arınmış bir yapı. Ben, firmalar arasında dolaşabilme özelliği nedeniyle terminal tipi terminallerin daha uygun olacağını düşünmekteyim. Artık otogar tipi anlayışlar geride kalmak zorunda. Bunda arsa maliyetlerinin payı da var.
Kim yapacak?
Tabii ki kimin değil, nasıl yapıldığı önemli. Ancak kimin yaptığı, işletme dönemine de etki edeceği için bunu dikkate almak gerekir. Yap-işlet-devret yöntemi çok cazip görünüyor. Belediyenin cebinden para çıkmadığı düşünülüyor, ama bu yöntemle gelecekteki gelirlerden de olunuyor. Ancak bu yöntemle, kendisinin yaptığı terminalin adeta kurallara uymak zorunda olmayan kralı gibi görebiliyor. Bu nedenle yap-işlet-devret yöntemi yaptırılacak terminallerde işletme dönemindeki keyfilikleri önleyecek belediye veya Bakanlık denetiminin mutlaka sözleşmeye eklenmesi gerekir.
Terminal hizmetleri
İşletme dönemindeki en önemli husus otobüsçülere, yolculara ve buradaki diğer işletme sahiplerine verilecek hizmetlerdir. Bunların da hangi hizmetler olacağı, ne miktarda olacağı, ne kalitede olacağı çok önemlidir. Tabii ki, bunların bir maliyeti de olacağı şüphesizdir. Bu nedenle maliyeti de dikkate alarak hizmetleri iyi belirlemek gerekir. Az hizmet gerektiren tipteki terminaller tabii ki daha tercih edilmelidir. Diğer taraftan da bu hizmetlerin bedelinin, buradaki işletme sahiplerinden mi alınacağı, çıkış gelirlerinden karşılanacağı önemlidir. Bunların, özellikle sözleşmeli olan tiplerde, mutlaka belirlenmesi gerekir.
Terminal ücretleri
Buradaki işletmelerden alınacak kira ve satış bedeli gibi hizmetler bir yana, çıkış ücretleri önem taşımaktadır. Bunların rekabet ile belirlenmesi esas olmakla birlikte bunun pek sağlanabildiğini görmüyoruz, sağlanması da mümkün görünmüyor. Bu nedenle ücretlerin mutlaka başkaları tarafından belirlenmesi esası getirilmelidir. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bugüne kadarki deneyimlerde ücretleri belirlemede ve uygulatma da çok başarılı olamamıştır. Belediyelerin halka daha yakın olmaları, seçim dönemlerinde halka doğrudan muhatap olmaları nedeniyle terminal ücretlerinde sorumluluğun belediyeye verilmesinin daha uygun olacağını düşünüyorum. Tabii ki bu belediyenin işletmediği terminaller için söz konusu.
Rekabet şartları
Terminallerde değişik rekabet alanları mevcut olup, bunların sağlanması gerekir. Birincisi firmaların ücret rekabeti. Burada isteyen her firmanın terminalden faydalanabilmesi esas olmalıdır. Bu nedenle bir firmaya verilecek yerin mutlaka sınırlandırılması gerekir. Ki mevcut Yönetmelikte bir firmaya verilebilecek mevcut terminalin maksimum yüzde 20’si olarak belirlenmiş olup, bunda isabet vardır. Ancak beş firmaya yüzde 20 şeklinde de olmamalıdır. En fazla yüzde 20 diğerleri daha az olarak çok çeşitli sayıda firmanın burada hizmet vermesi sağlanmalıdır. Diğer taraftan firmaların yolculara karşı rekabetinin ötesinde acentelerin de firmalara karşı rekabeti olmalıdır. Bu nedenle terminallerde bir acente gibi anlayışlar kesinlikle itibar görmemelidir. Aynı şekilde, bir acente, terminaldeki yazıhanelerin en fazla yüzde 20’sini kullanabilmeli; diğerlerinde başka acenteler hizmet verebilmeli. Acentelerin de firmalara karşı rekabetsiz dayatmaları da önlenebilmelidir. Keza isteyen firmaların illa terminal işletmecisinden veya başka bir acenteden acentelik hizmeti alması zorlamaları getirilmemeli. İsteyenler kendi şubelerini açarak kendi hizmetlerini kendileri verebilmelidir. Bir başka husus da, terminallere ücretsiz servis çalıştırılabilmesi ile ilgilidir. İsteyen her taşımacı başka yerdeki yolcularını terminale getirebilmeli, terminaldeki yolcularını da başka yerlere götürebilmelidir. Terminal dışı başka yerlerde faaliyet gösteren firmalar da terminallere ücretsiz servis çalıştırabilmeli. Buradaki yazıhanelerinde sattıkları biletlerin karşılığı olan yolcuları buradan kalkmayan otobüsleriyle taşımaları halinde terminalden alıp kendi özel terminallerin olduğu yerlere götürebilmelidir. ‘Sen buradan yolcu alıp başka yere götüremezsin’ diye bir dayatma asla yapılmamalıdır. Terminal konusu karmaşık bir konu olup yukarıda başlıcalarını özetlediğim hususlara mutlaka dikkat edilmelidir.
Sadece bunlardan bir tanesine dikkat edip diğerlerini görmezden gelmek, sorunun çözümüne hizmet etmez. Belirttiğim gibi, tüm taşıma örgütlerin ve taşımacıların görüşlerini dikkate almak gerekir. Yine taşımacıların ve terminal işletmecilerinin ve yolcuların menfaatlerini isteklerini birlikte karşılayan bir anlayışla bu işin yapılması gereği unutulmamalıdır. ■