Önce, tatilden gelenler hoş geldi; gidemeyenler veya doyamayanlar üzülmesin hafta sonu bir tatil daha geliyor.
Bu haftaki yazımda B1 ve B2’lerde en az yüzde 25 doluluk aranması ve genel doluluk üzerinde duracağım. Bakanlığın bu konudaki 1 Ekim tarihli açıklamasını esas alarak hazırladığım yazım 10 Ekim tarihli Genelge ile biraz değişmek zorunda kaldı.
Bazı mağduriyetlerin giderildiği bu yeni düzenlemeyi de göz önünde bulundurmaya çalışacağım.
Doluluk önemlidir, ama…
Doluluk, bir otobüsün bir seferinden faydalanmanın veya bir seferin ne kadar verimli olduğunun bir ölçüsüdür. Ancak her sefer için gerçekleşen doluluktan çok tüm seferlerin ortalama doluluğunun kullanılması, buna göre karar verilip gerekli iyileştirmelerin yapılması gerekir.
Doluluk, seferin verimliliğidir ama otobüsün değil. Bir otobüs çoğu zaman boş durup arada bir sefere çıkıyorsa bu seferin dolu olması dahi otobüsün rantabl kullanıldığı anlamına gelmez. Keza bir veya birkaç otobüsün etkin kullanılması da firma başarısı için yetmez. Değerlendirmenin tüm otobüsler için yapılması gerekir.
Sefer iptali
Bazıları doluluğu az olan seferler veya firmalar için sefer azaltmayı önererek çok dahice fikirler belirttiklerini zannederler. Halbuki bu, herkesçe bilinen basit bir çözümdür. Şüphesiz ki boş veya çok yetersiz seferlerin azaltılması kaçınılmazdır ancak bunun da sınırları vardır.
Öncelikle bilinmelidir ki iptal ettiğiniz seferle gitmesi muhtemel yolcular sizin bir sonraki seferinizi beklemek yerine, imkan varsa muhtemelen daha önce seferi olan rakip firmayla seyahat edeceklerdir. Dolayısıyla iptal ettiğiniz her seferde rakibinizin doluluğunu arttırmış olabilirsiniz. Bu nedenle ‘ben değil, rakibim iptal etsin’ diye beklemek pek de yanlış değildir.
Alışılmış seferler…
Bir başka husus firmaların pek çok seferinin yolcularca ezberlenip ona göre hareket etmesidir. Sabah seferi, öğle seferi, akşam seferi, gece seferi, 10.00 seferi, 20.00 seferi, 24.00 seferi gibi aynı firmayla sık yolculuk yapan yolcuların ezberlediği ve sık kullandığı seferler vardır. Kışın iki üç ay düşen doluluk nedeniyle bunların azaltılması hayli zordur.
Neden çok sefer
Firmalar sürekli düşük doluluk ile niye çok sefer yapar? Bunun mantıklı bir açıklaması, yeni firmaların veya yeni hatların yolcu kazanması olabilir. Bunlar, bir süre sonrasında doluluklarının artmasını bekleyebilirler. Bunun ötesinde, özel haller dışında ek seferin yolcu taşıma dışında bir kazanç getirmesi gerekir. Basitçe taşımacının veya taşıt sahibinin kazançlı bir şey götürmesi ve/veya getirmesi gerekecektir. Bunun yasal olma veya olmama halleri olabilir. Akla yük taşımak gelebilir; bunun mevzuata aykırılığı biraz masumanedir.
Kazanç kapıları…
Bir de yasal olarak akaryakıt getirmek hali vardır. 550 litrelik deposunu doldurarak Trakya’da sınırdan girip İstanbul’a gelecek bir taşıtın sınıra kadarki dönüşü dahil 200 litre akaryakıt tüketmesi, geriye kalan 350 litreden de ÖTV ve KDV yoluyla 500 TL.ye kadar kazanç elde etmesi söz konusu olabilir. Sınıra daha yakın sefer noktaları bunu arttırır. Artan sefer sayısı bu kazancı yükseltecektir. Taşımacılık dışı bu kazancı bir noktadan sonra kabul etmek mümkün değildir. Bunun ötesinde diğer kaçakçılık türleri işin daha da kötü ve tehlikeli halleridir. İnsan, uyuşturucu vb. kaçakçılık halleri de bu kötünün daha da kötü olan uygulamalarıdır. Bu nedenle seferlere sınırlandırılmasına yönelik çözümler gerekebilir. Tabii, ekonomi ötesi doluluk ve sefer kusurlarının ancak dış hatlar için geçerli olduğu şüphesizdir.
Ortalama mı, her taşıt mı?
Bakanlığın 1 Ekim tarihli duyurusunda yüzde 25 asgari doluluk için ‘tüm taşıtların doluluk oranları’ deniyor. Tüm taşıtların ortalama doluluğu asgari yüzde 25 olacak. Herhalde kastedilen bu değil. Eğer durum böyleyse her bir taşıtta yüzde 25 denmesi daha kolay anlaşılabilir. Her bir taşıt deyimi sonuçta tüm taşıtları zaten kapsamaz mı?
B2’lerde iş kolay
Kuralın B2’ler için uygulanması kolaydır; gidecek grup küçükse küçük taşıt verirsin, sadece büyük taşıtın varsa bunu yapamazsın. O zaman da küçük grup almazsın para kaybıyla kurala uymuş olursun. O grubu da bir başkası taşır, olur biter.
Ya B1?
Önceden bilet satarken doluluk bilinmez ki! Bilet satıldıktan sonra ‘kusura bakma, yüzde 25’i dolduramadık gitmiyoruz’ demek mümkün mü? Önce bu durum zaman tarifesine aykırılık suçunu da oluşturuyordu. Yeni düzenlemede bu suçun cezası ortadan kaldırıldı, ama suç duruyor. Bu durum Türk Ticaret Kanununun taşımalarla ilgili düzenlemeleri ve biletin yolcu ile taşımacı arasında bir akit olması açısından ele alındığında pek de mazur görülemez.
Peki, ne yapılabilir?
Artık otomasyon dönemindeyiz. Firmaların doluluklarını izlemek ve değerlendirmek mümkün. Gerekli doluluğu sağlayamayanların sefer sayıları (frekans) yılsonunda düşürülür. Günde 4 seferse 3, haftada 5 seferse 4 gibi… Tüm bunları dış hat seferleri için konuştuğumuzu ve bunların izinlerinin Bakanlıkça verildiğini unutmayalım. Böyle yapıldığında, bırakın yüzde 25’i, yüzde 50 ortalama arasanız bile kimsenin bir diyeceği olmaz.
Sefer sayıları gerçekçi mi?
Dış hat tarifeli seferleriyle ilgili bazı durumlara dikkat etmek gerekir. Halen en dolu mevsimde bile iki seferi olan firmanın tarifesinde çok daha fazla sefer bulunuyor. Bunlar karşı ülkelerde serbest piyasa bulunmaması nedeniyle kazanılmış imtiyazlar olarak görülüyor. Tekrar alınamaması veya sefer sayısı sınırlaması nedeniyle rakibe verilmeyen sefer izninin verilmesi korkularıyla bu seferler korunuyor. Bu nedenle, bunlarda azaltma yapılması bir yaptırım olmayabilir. Aslında korkulardan sıyrılıp bu seferlerin gerçekçi sayılara döndürülmesi gerekir.
Dönüşte yüzde 25?
Bazı sivil toplum örgütleri ‘yüzde 25 kuralı dönüşte de uygulansın’ demiş. Dönüşte kuralı kim uygulayacak? Karşı ülkenin çıkış gümrüğü mü? Bizim kurallarımız başka ülkeleri bağlamaz. Peki, kapıya gelen doluluğu az otobüsü biz mi almayacağız? Böyle bir şey (kendi vatandaşlarımızı almamak) sadece yasalara değil anayasal haklara da aykırıdır. Yeni düzenlemede yer alan bir giriş cezası var, ama Bakanlığın izniyle boş çıkıp da yeterli doluluğu (yüzde 25) sağlayamayanlara. Ve yurda alınmama şeklinde değil. Buna rağmen B2’ler için uygun olan bu ceza dönüş yolcu sayısını önceden bilmesi zor B1’lerde problem olabilir.