RESİM SERGİLERİ TIKLAYINIZ
Doluya koyuyorum almıyor, boşa koyuyorum dolmuyor bu sıralar… Her şey mi bu kadar üzerine gelir insanın? Her şey mi bu kadar ters olur? Her şey mi?
Doluya koyuyorum almıyor, boşa koyuyorum dolmuyor bu sıralar… Her şey mi bu kadar üzerine gelir insanın? Her şey mi bu kadar ters olur? Her şey mi?
Hüzün mevsimidir dedik, kabul ettik, işte bitti. Teorik olarak bittiği halde insanın içinde sürmesi, belki kıştan daha kabul edilebilir bir şeydir. Ne çok şey yaşandı, şu birkaç ay içinde. Sevinçler kadar hüzünler, düğünler kadar cenazeler, türküler kadar ağıtlar ve daha niceleri…
“anılarda dönüp dolaşan çok çocuklu evlerin
neşesiydik avlularda bahçelerde parklarda
seslerimiz ne çok benziyordu birbirine
gülüşlerimiz ne çok” (Emin Şir, Kiraz Zamanı)
diyor şair şiirce. Sesleri ve gülüşleri birbirine benzeyen çocuklar çoğalıyorlar sokaklarda. Dün Soma’da, Ermenek’te onca insanın canına kasteden ‘fıtrat’ bezeli ölüm, onca zeytin ağacının katledilmesinin ardından bu kez kavşak yapımı adı altında Yalova’da gösterdi kendini. Validebağ’da polis destekli beton büyüyor, halkın direnişine hançer sokarcasına…
“Seni saban yapacağım kelepçemin demiri” sözü geliyor aklıma… “Seni yine yeniden yeşerteceğiz betona boğulan ülkemin güzel köşeleri” demek için sıra bekliyorum. Şair yine sözü alıyor ağzımdan şiirce deyişiyle…
“kırk dilin ipini çeken tanrı özeti insanlar
bir kentin en aşk en çiçek köşe başında
her dem tapusuz çingenelerin karşısına geçip
çiçek ve çiçekleri seviyorum taklidi yaparlar” (Sezai Sarıoğlu, Aşk Dediğin Haram Olur)
Yüzünde yansıyan…
Bunca yaşanmışlığın içerisinden küçük detaylar kalsın diye aydınlık yarınlara, şairler gibi ve en az onlar kadar fotoğrafçılar da çaba harcıyor. İşte Birzamanlar Galerisi’nde açılan Bêrî Masalı. Vanlı fotoğrafçı Aytaç Araz Selçuk, üç yıl boyunca kar yağmur dinlemeden, uzak yakın demeden, kolay zor yakınmadan insanların hafızalarına kazınmış sorunların üstesinden gelmeyi başarmış. Hakkari kültürünü sergiliyor 20 Aralık’a kadar.
Yorumda görünen…
Sanat yapıtları, ister şiir olsun ister öykü, isterse müzik olsun sözlü veya sözsüz, opera, tiyatro hatta film olsun; isterse resim veya heykel olsun doğadaki bir şeyi alır, yorumlar. Anlatılan bizim hikayemizdir; bizden muhakkak bir parça bulunur içeriğinde az veya çok. Siz değilseniz bile, ailenizden, arkadaşlarınızdan, komşularınızdan biriyle örtüşür.
Dönüştürecek en sonunda…
İzleyeni yorumlamaya iten bir şey var; en çok resimde, heykelde, pantomimde, müzikte (ama sözsüz olacak) üzerinde durdukça, konuştukça, farklı zamanlarda bir kez daha gündeme getirdikçe yaşamaya yönelten… Sanatı bir yaşam biçimi olarak kabul eden ressamın, heykeltıraşın, fotoğrafçının, yazarın yapıtları insanın yaşamını bütünler. Sanatın, insan yaşamını bütünlediği kadar yaşamı da değiştireceğini, dönüştüreceğini kabul ederiz. İşte, Zahit Büyükişliyen’in Güz Dönüşümleri sergisi; RenArt Galeri’de 19 Aralık’a kadar sürecek.
Hafıza tanrıçası…
Çok, çoktan da çok eskiden beri, insanlar duygularını, ama en çok da düşlerini geleceğe taşımak için sözlü tarihi somutlamaya çalışmış. Sözlü tarihin günümüze ulaşmış öykülerine mitoloji diyoruz. O kahramanlardan biri Bellek Tanrıçası Mnemosyne… İstanbul’da yaşayan, İstanbul’u yaşayan insanların en çok gereksinim duyduğu tanrıça. Ve yine, yeniden iyi ki sanatçılar var.
İstanbul’un zaman içerisinde parçalanan, yağmalanan, yok edilen kültürel varlığıyla onun belleğinin zayıflamasına izin vermeyen Handan Börüteçene, İstanbul’un hayaletini, giysi heykeliyle İstanbul Arkeoloji Müzesinde, görünür kılıyor, “Kendime Gömülü Kaldım”la. Hem tarihe selam yolluyor hem günümüze göz kırpıyor hem de geleceği kolluyor; yılbaşına kadar…
Kokusu burnunuzda tüten…
Ekşimaya ekmeğin kokusunu yeni kuşaklar pek tanımıyor. Her güzel şey gibi o da çekildi yaşamımızdan. Oysa Hollanda’da, ekşimaya ekmek, Türk ekmeği olarak satılıyor hala. 6 Aralık günü SALT Beyoğlu Forum alanında, ekşimaya dağıtılacak. Düşünsenize müthiş bir tadı yeniden yaşayacağız. Eski bir yemek tarifi öğrenin büyüklerinizden az bilinen veya yiyecekleri koruyacak bir yöntem; yeterli. Geçmişten gelen güzellikleri yarına taşımak için siz yoksanız bir eksik kalacağız, ister istemez.
SERGİLER
Bêrî Masalı, fotoğraf sergisi, Aytaç Araz Selçuk, Galeri Birzamanlar, 27 Kasım-20 Aralık
Güz Dönüşümleri, resim sergisi, M. Zahit Büyükişliyen, RenArt Gallery, 2-19 Aralık
Kendime Gömülü Kaldım, yerleştirme sergisi, Handan Börüteçene, İstanbul Arkeoloji Müzesi, 3-31 Aralı
Ekşimaya takası, gönüllü etkinlik, SALT Beyoğlu, 6 Aralık