Şikayet edilen konular arasında tazminat ödeme sorumluluğu, yüksek tazminat ödeme, müteselsil sorumluluk ve kusursuz sorumluluk gibi haller vardır. Bu konularda ilk akla gelen ve düzeltilmesi istenen Karayolları Trafik Kanunu’dur. Acaba bu Kanun değiştirilerek var olduğu düşünülen sorunlar çözülebilir mi?
Tazminat sorunları
Ölüm, yaralanma veya bir şeyin zararından sorumlu olan taşıtın işleteni ve bunu çalıştıran firmanın sorumluluğu Trafik Kanunu’nun 85’inci maddesinde yazılı. Tabii, sorumluluktan tamamen veya kısman kurtulma halleri de var. Peki, Trafik Kanunu’ndan bu maddeyi çıkartsak trafik kazası zararı sorumluluğundan tümüyle kurtulur muyuz? Kesinlikle hayır!
Aynı sorumluluk “kusurlu (kasten veya ihmal sonucu, haksız surette halleri dahil) veya hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” şeklinde 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe giren 6098 sayılı Yeni Borçlar Kanunu 49.1’de de bulunmaktadır. İfadesi farklı olsa da 22.04.1926 tarihli ve 818 sayılı Eski Borçlar Kanunu’nda da bu sorumluluk var. Yani zarardan sorumluluktan ve bunun tazmininden kaçınılamaz. Borçlar Kanunu, sadece taşımacılık ve trafik kazaları için değil her türlü faaliyet için geçerlidir. Bunun evrensel bir anlayış olduğu bilinmeli. Yeni Borçlar Kanunu 49.2’de bu sorumluluk, zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille başkalarına zarar verme halinde de zararın giderilmesi gerektiği şeklinde belirtiliyor.
Tazminat miktarı
Tazminatın yüksekliğinden Trafik Kanunu sorumlu tutulamaz. Zaten bu Kanun bu işe karışmayıp 90’ıncı maddesinde bu konularda Borçlar Kanunu’nun uygulanacağını belirtiyor. Tazminatın nasıl belirleneceği Borçlar Kanunu’nun 51’inci maddesinde yazılı. Zarar görenin; zarar veren fiile rızası, zararın olmasında veya artmasında rolünün bulunması veya tazminat yükümlüsünün zora girme hallerinde tazminattan indirim yapılması da 52’nci maddede yer alıyor. Bu husus benzer biçimde Trafik Kanunu 86’ncı maddede de var.
Neye tazminat var?
Borçlar Kanunu’nun 53 ve 54’üncü maddelerinde ölüm ve bedensel zarar hallerinde nelerin tazmin edileceği açık biçimde belirtiliyor. Cenaze ve tedavi giderleri gibi tazmini açık ve net olan hususlar dışındaki; ölenin desteğinden yoksun kalma zararı, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalması veya yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıplara ilişkin özel hususlar Borçlar Kanunu 55’te olup hesaplarının bu Kanun hükümlerine veya sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacağı belirtiliyor. Bu tazminatlar, her türlü fiil için geçerlidir. Tazminatın azlığından veya çokluğundan bahisle hâkimin takdiren tazminatı değiştirememesi, çokluk/hakkaniyet indirimi, azlık/hakkaniyet artırımı yolları kapalıdır. Dolayısıyla tazminatın bilet bedeliyle bir ilişkisi kurulamaz.
Zarar veren kişinin birden fazla sebeple sorumlu olması halinde istisnalar hariç zarar görenin zararını en iyi gideren sorumluluk sebebi esas alınacaktır.
Manevi tazminat miktarı
Borçlar Kanunu madde 54.1’e göre bedensel bütünlüğün zedelenmesi halinde zarar görene, ağır bedensel zarar veya ölüm hallerinde yakınlarına uygun bir miktar tazminat ödenmesine karar vermeye hâkim yetkilidir.
Müteselsil sorumluluk
Trafik Kanunu’nun 88’inci maddesi, birden fazla kişinin zarardan dolayı tazminatla yükümlü olmalı halinde müteselsil sorumluluğu getiriyor. Taşımacılarca şikayet edilen bu husus buradan kaldırılsa bile Borçlar Kanunu 61 ve 62’nci maddelerinde bu, detaylı biçimde bulunmaktadır. Öyle ki bu müteselsil sorumlulardan biri ödeme yaptığında diğerleri de ödeme oranında sorumluluktan kurtulmaktadır. Buna ilişkin bazı detaylar Trafik Kanunu madde 88’de de yer almaktadır.
Trafik kazalarına özel
Trafik kazalarında işleten ile firma sahibinin ikisinin birden sorumlu olması özel hali, Borçlar Kanunu’nda, doğaldır ki özel hal olarak bulunmayıp (genel hükmü var) Trafik Kanunu 89’da yer almaktadır. Tabii, yine kusur oranında paylaşıyorlar. Zarar veren işleten ve firma, zarar gören işleten ve firmaya karşı da müteselsilen sorumludur.
Kusursuz sorumluluk
Şikayet edilen bu sorumluluk Trafik Kanunu’nda zaten bulunmuyor. Kusur olmasa bile istisnaen zarara yol açan davranış veya olgu nedeniyle sorumluluk (kusursuz sorumluluk) Borçlar Kanunu’nda var. Hakkaniyet sorumluluğu, özen sorumluluğu, adam çalıştırma sorumluluğu, havyan bulundurma sorumluluğu, yapı malik sorumluluğu, tehlike sorumluluğu gibi kusursuz sorumluluk halleri bulunuyor. Özellikle de Yeni Kanun’da özel olarak düzenlenen tehlike sorumluluğu, yapılan işin tehlike niteliğine göre kusur olmadan sorumluluk olarak belirtiliyor. Taşımacılık da böyle tehlikeli işlerden kabul edilmekte olup, tehlikeli sayılan işlere girişenler kusurlu olmadan da sorumlu olacaklarını bilerek bu işe girmek zorundadırlar. Yani taşımacılığa girişenler işin başlangıcında kusursuz sorumluluğu kabullenmek zorundalar. Bu da şikayetle değiştirilemeyecek evrensel bir sorumluluktur.
Taşımacılar şikayet ettikleri konulara basit mantıkla yaklaşıp suçlu aramaktan ve kolay çözüm bulmaktan vazgeçmeli, evrensel hukuku öğrenerek bunun gereklerine göre düşünmeli, bazı konulara gereksiz zaman ve enerji tüketmemelidirler. Bunun yerine taşıma güvenliğini arttırıcı önlemler ve tazminat ödemelerini kolaylaştırıcı özel sigorta seçenekleri ile ilgilenmelidirler. ■ ■