2013-09-03 11:53:49

Yoğun gündeme ilişkin düşünceler…

Dr. Zeki Dönmez

zeki.donmez@tasimadunyasi.com 03 Eylül 2013, 11:53

Bir kısmı taşımacıları doğrudan değil, dolaylı yoldan etkileyecek olsa da yaşanan önemli gelişmeler üzerinde kısaca durmak istiyorum.

Önce serbest piyasa 

Serbest piyasaya taraftar olup olmamanız sizin bileceğiniz bir iş. Ancak taraftar iseniz, bunu kendi kafanıza göre anlayamaz, yorumlayamaz, değiştiremezsiniz. Serbest piyasa özetle, gerekli mali-mesleki şartları asgari de olsa sağlayan herkesin oyuncu olarak piyasaya girebildiği, ticarete katılabildiği ve alım satıma ilişkin arz talep ve fiyat büyüklüklerinin pazarda serbest rekabet ortamında belirlendiği, hatta kendiliğinden oluştuğu sistemdir. 

Herkes serbest piyasanın ne olduğunu değil, ne olmadığını konuşuyor. Efendim, serbest piyasa başıboşluk değilmiş! Tabii ki değil, ama özü bu ve bunlara hiçbir gerekçe ile dokunulamaz. Bunlara aykırılık olursa -haksız rekabet gibi- geneli olarak ilgili mahkemelere, özel olarak da Rekabet Kurumuna ve Kuruluna gider ve çözüm bulunur. Tabii, cezası da… Bunlar dışında bir tedbir gerekmez.

Ekonomik gündem

Genelde dünyanın, özel olarak da bölgemizin etkilendiği ekonomik gelişmeler yaşanıyor. Petrol artıyor, daha da artabilir. Benzin ve motorine zam yapıldı, bunlar sürebilir (Bu arada daha çevreci olan benzinden daha fazla vergi alınıp daha pahalı satılmasını anlamamaya devam ediyorum). Dış ticaret kanalları ve üretimde aksamalar olabilir. Tabii, maliyetler de artar. Herkes dikkatli olmalı ve şimdiden buna göre hareket etmeli. Tabii ki devlet de sorumlu, ama herkesi tek tek devlet kurtaramaz. Serbest piyasaya aykırı çözüm arayışları da ancak işin en kötü olduğu noktada devreye gidebilir. 

Mikanos’a uçuş!

Bu ortamda herkesin nasıl davrandığına ilişkin önemli bir örnek var. Atlas Jet, Yunanistan’ın Mikanos Adasına Montrö Antlaşmasına aykırı sayılabilecek biçimde yolcu taşıyor. Yunanistan’dan hiç itiraz yok. Yeter ki ‘yolcu, yani müşteri gelsin’ diyorlar. Bu örnek hem ekonomik krizin etkilerini hem de yeni ekonomik anlayışı anlatabilir. 

Uçak yakıtında ÖTV

Sırası gelmişken uçuşla ilgili bir yanlışı gündeme getireyim. Otobüsçüler, iç hatlarda da uçaklara ÖTV’siz yakıttan şikayet ediyorlar. Halbuki iç hat uçuşlarında yolculardan ÖTV nedeniyle yakıt payı (farkı) alınıyor. Buna göre iç hatlarda yakıta ÖTV uygulanmış olması gerekiyor. Bu da otobüsçülerin iddiasını haksız kılıyor. İmkanı olan birileri araştırıp, bizi aydınlatsa…

Fiyat politikaları

THY’nin ilk altı aylık brüt ve net kârları açıklandı. Geçen yıla göre düşüş var. Yolcusu mu azaldı; hayır. Diğer havayolu firmaları da iç hatlarda az kâr veya zarar edip dış hatlardan kazandıklarını söylüyorlar. Bu durumlar sorgulanmalı. Bayramlar ve yaz dönemi dışında iç hat kapasite arzları fazla ve bunu doldurmak için düşük fiyat uyguluyorlar. Sonunda da zarar veya az kâr çıkıyor. Makulden öte, sürekli düşük fiyat kimseye kazandırmaz. Bunu önlemek için serbest piyasaya taban fiyat vs. ile müdahale de gerekmez. Havayolcular sonucun kendi kararlarından doğduğunu kabul edip devletten çözüm istemesinler veya isteseler bile devlet ‘başınızın çaresine bakın’ desin, olur biter.

Ağırlık denetimleri

Trafikteki güvenlik, tedbir, denetim ve cezaların hepsi çok önemli. Taşıtların ağırlık durumları da bu kapsamda. Normalden ağır taşıtlar, trafikte akışı düşürüyor, güvenliği tehlikeye sokuyor ve ortak malımız olan yollara büyük zarar veriyor. Tabii, taşıtların ve yüklerin boyutları da önemli.

UDH Bakanlığı epey bir süredir, ağırlık kontrolü yapıyor. Geçen yıl ağırlık ve boyutlara ilişkin özel bir yönetmelik de yayımlandı. Denetim yapılan yerlerdekiler buna ve cezalarına alıştılar bile. Kontrol istasyonlarının sayısı günden güne artıyor. Bunun sonucu bazı yerler de denetim ve ceza ile tanışıyor. Canı yananlar yalan yanlış itirazlara da başlıyor. Her şey Yönetmelikte yazılı. Üstelik bana göre yeterli bir tolerans da var. Zaten bizim ülkemize özgü bir konu da değil. Örneğin, azami 18 tonluk bir taşıta 500+%3,75 olmak üzere 1175 kilogram tolerans tanınıyor. Daha ne olsun. Bari ‘hiç kontrol olmasın’ deyin! Bizde böyledir, kurallar konurken ses çıkmaz, ama uygulama başlayınca feryat! Hatta bazıları uygulama kendilerine gelince feryada başlar. İyi bir ülkede yaşamak istiyorsak, kurallar uygulanacaktır. Tabii, kuralları tartışma ve iyileştirilmesini isteme/sağlama hakkı saklı. 

İbretlik bir örnek

Ünlü aktör George Clooney, kendisinin de bir filminin katıldığı festival için Venedik’e gelmiş. Festival komitesi ve Venedik için büyük bir başarı bu. Zaten yeterince de ilgi görmüş. Ama bir şey yapmış; kaldığı otelden festival binasına deniz taksiyle gitmiş ve uygun ehliyeti olmadığı halde deniz taksiyi o kullanmış. Sonuç: ceza! Aynı şey bizde olsa; örneğin bizden olan Hülya Avşar yapsa ceza yazılır mı? Ceza yazmaya kalkışanlara sahip çıkılır mı? Bir de cezayı kim kesiyor, biliyor musunuz, belediye. Bizde bırakınız trafiğe, ehliyete karışmayı, otomobillere park cezası bile yazamaz.

Araçlara chip

Henüz netleşmemiş olmakla birlikte araçlara chip (çip) takılmasından söz ediliyor ve itirazlar başlamış bile. Projenin adı AKSİS (Araç Kimliklendirme Sistemi). Tabii ki özel hayatın gizliliği ihmal edilmemeli, ama araçların kusurları önlenecek, tespit edilecek ve cezalandırılacaksa niye olmasın. Üstelik EDS gibi teknik sistemler adam ayrımı yapmadan eşit biçimde tespit yapıyor, ne güzel. Herkes razı olmalı. Gerçi bizde ceza yazılmadan önce görevliler sisteme girip gerekli (!) elemeyi yapıyordur, ama keşke herkese otomatik cezayı sistem yazsa. Tam bir ihlal tablosu karşınıza çıkar. Görevi gereği (!) yapılan ihlallerin cezasını da kurumu ödesin. Bu çok tutarsa ne olur,  devletin bir kesesinden diğer kesesine değil mi?

Bu çip aracın seyriyle mi yoksa bilgileriyle mi ilgili belli değil, ama benim önerilerim var. Daha önce de bunları yazmıştım. Plakaya yapıştırılan muayene pulu gibi sigortanın da pulu olup ihlaller kolayca anlaşılsın. Ayrıca her aracın yük-yolcu taşıtı olduğu ve ticari-hususi olduğu plakada bir işaretle belirtilsin istedim. Bunlar bana göre çok önemli. Artık her aracın hangi ile kayıtlı olduğu gibi rakamlara hiç gerek kalmadı. 69, 73, 78 hangi ile aitti diye antrenman yapmaktan öte bir faydası kalmadı. Şimdi denetimi kolaylaştırmak üzere önerilen bilgilerin, varsa geçerlilik tarihleriyle bu çipe yüklenmesi, denetim kolaylığı sağlar. Tabii, denetim isteniyorsa. Bu arada konuya UDH Bakanlığının da dahil olması çok önemli. ■
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.