Bu haftaki yazımda, gazetemizin manşetinde yer alan yolcu taşımacılığındaki taşıt sayılarının analiziyle ilgili görüşlerimi iletmeye çalışacağım.
Kiralık/sözleşmeli taşıtlar
Öncelerde “kiralık” olarak ifade edilen, taşımacılar tarafından kullanılan başkalarına ait taşıtlar yeni mevzuatta “sözleşmeli” olarak nitelendirildi. Gerçek anlamda bir kiralama olmadığı için bu değişiklik yerindeydi. Öncelerde sözleşmeli taşıt çalıştırma hakkının çok fazla, hatta sınırsız olduğunu hatırlıyorum. Bir özmala beş sözleşmeli şeklindeki sınırlama dahi itiraz gördü. Özmal karşılığı taşıt zamanla D1 ve D2’ler için iki; B1 ve B2’ler için ise önce bir, sonra da yarım sözleşmeli taşıt seviyesine getirildi.
Benim hatırladığım gerekçe bireysel taşıt sahiplerini korumaktı. “Taşımacılar kolayca ve bolca bulabildikleri sözleşmeli taşıtları sorumsuzca doluluğu düşük olan yanlış seferlere gönderiyorlar” diye düşünülüp sözleşmeli sayıları azaltıldı. Bu durum, bazı bireysel taşımacıların istedikleri firmalarda yer bulmalarını da engelledi.
Bugüne gelince…
Şimdi, bakıyoruz ki taşımacılar mevcut sözleşmeli haklarının neredeyse sadece yarısını kullanıyorlar. Bu durum, taşıtların kötüye kullanılmaması bakımından iyi gözükse de yeterince sözleşmeli taşıtın olmadığını da gösteriyor. Pek çok bireysel taşıt sahibinin korunmalarına rağmen yok oldukları veya başka işlere yöneldikleri anlamını çıkarıyorum.
Aslında mali yeterlilik açısından gerekli şartları taşıyan bir kimseye, bunun ötesinde ek mali yükümlülük anlamında özmal şartlarının dayatılması bence ekonomik anlayışımıza pek uymuyor. Bugün başkasına ait sermaye, makine, bina, arazi, sınai haklar vs. kullanılarak neredeyse hiçbir mali güç olmaksızın girişimci olmak pek ala mümkün. Emek ise zaten başkalarından çoğu zaman kolayca ve istenilen şartlarda bulunabiliyor.
Özmal yükümlülükleri
Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde, yukarıda açıklanan ve bana göre yanlış olan özmal-sözleşmeli taşıt ilişkisinin ötesinde de özmal yükümlülükleri bulunuyor. Bunun en bilinen örneği tarifeli taşımacıların hat açmalarında görülüyor. Şüphesiz ki az sayıdaki taşıtla çok sayıdaki hattın işletilmesi mümkün değil. Ancak hatlar için yeterli sayıdaki taşıtın özmal olarak ifade edilmesi, hele hele koltuk sayısıyla ifade edilmesi gereksiz. Bu hatlar sözleşmeli taşıtlar da dikkate alınarak toplam taşıt sayısı ile sınırlandırılabilir. Hele hele 25-30 koltuklu küçük taşıtların da seferlerde kullanılabileceği düşünüldüğünde büyük otobüs esaslı sayılar hiç gerekmez. Herkeste serbest piyasanın yanlışlarına karşı tedbir alma hevesi var. Bilinmeli ki serbest piyasa seçimi yanlışları da bilinerek yapılmıştır, bunun taraftarları gerekeni zaten düşünmüşlerdir.
Firma büyüklükleri
Tarifeli taşımacıların tarifesiz turizm taşımacılarından, yurtiçi taşımacıların ise uluslararası taşımacılardan daha fazla sayıda taşıta sahip olduklarını görüyoruz. Bundan daha önemlisi, genelde firmaların 20’yi aşkın sayıda otobüse sahip olmaları… Burada özmalı kastetmiyoruz; özmal olarak bakarsak her firmada ortalama 10’u aşkın özmal taşıt olduğunu görürüz. Bu sayılar yolcu taşımacılığında önemli bir yatırımın olduğunu bize gösteriyor. Yine, önceki dönemlerde 20’nin altında olan sayıların 20’nin üstüne çıkması iyiye işaret… Umarım ki hafızam beni yanıltmıyordur.
Otobüs taşımaları için söylediğimiz bu düşünceleri otomobil taşımacılığı için söyleyemiyoruz. Daha küçük ve daha az yatırım gerektiren otomobillerden bile çok fazla sayıda taşıtları yok, yani güçlü değiller. Daha güçlü olan B ve D belgeli taşımacıların ayrı bir belge almaksızın mevcut belgeleriyle otomobille yolcu taşımacılığı da yapabilmeleri şeklindeki eski önerimin yerinde olduğunu bir kez daha görüyoruz. Hani şu üniversite diploması olana lise diploması sorulmaması misali B belgeli otobüsçüler uluslararası, D belgeli otobüsçüler de şehirlerarası otomobille taşımayı A belgesi almadan niye yapamasınlar ki?
D4 belgeleri
Sadece özmal taşıt kullanılabilen D4 belgelerindeki ortalama taşıt sayısı birin biraz üzerinde: 1,03. Bu demektir ki hemen her belgede sadece bir taşıt kayıtlı. Birden fazla taşıtlı belge çok az. Serbest piyasaya açık olmayan bu alanda belge alabilen her kişinin sadece bir taşıtının olabilmesi gerekir, fazlasına izin verilmemeli. Birden fazla taşıt, birden fazla ortaklı belgeler için olabilmeli. Kanaatimce bu da kooperatif esaslı olmalı. Taşıtların kooperatif üzerinde olması şeklindeki kuralın zorlukları da düşünülerek yeni bir yapılanma yerinde olabilir.
B3-D3 belgeleri
B3 belgesi zaten üç tane. D3 ise epey var; bunların da ortalama taşıt sayıları 2,3. Herkesin kendi ihtiyacına göre ticari olmayan taşıma yaptığı bu belgeler için bu taşıt sayıları normal. Zaten hepsi de özmal.
Taşıt sayılarına ilişkin değerlendirmeden benim çıkardığım sonuç; sağlıksız bir gelişme yaşanmadığı yönünde. Tabii, azalan bireysel taşıtların sahiplerinin başına ne geldiği ayrı bir soru. ■