Bir karınca, Nemrut’un verdiği Hazreti İbrahim’in yakılma hükmü sonrası ağzına aldığı suyla yangına koşturmaya başlamış. O kadar büyük ateşi bir damla bile olmayan suyla mı söndüreceksin diye küçümseyenlere, “Ben de biliyorum o ateşi benim taşıdığım su söndürmeye yetmez, ama safım belli olsun” cevabı vermiş… Aslında iki yönü var karıncanın; birincisi, elinden geldiğince yardım etmeye çalışmak, dayanışma göstermek; ikincisi de “ey ahali, siz de elinizden geldiğince su taşırsanız yangına, hepimiz el birliğiyle söndürebiliriz.”
85 milyon insan tam da bu durumdayız. Ya hep birlikte su taşıyacağız yangını söndürmeye ya da hep birlikte yanacağız… Siz ister misiniz yanmayı? Kim ister ki!
Yoksulluk, yolsuzluk ve yalanlara karşı mücadele için iktidara gelen hükümet, geçen 20 yılda tam tersini yapınca (Kızılay örneği yeterlidir aslında, son deprem nedeniyle… Ama isterseniz kendi sektörümüzden örnekleyeyim: Üçüncü Köprü zorunluluğunun hem ülke hem sektör ekonomisine zararı onlarca defa dile getirildi, boşa harcanan zaman da cabası. Kimse dinlemedi, aslını sorarsanız dinleyecek kimse bile bulunamadı) hemen her kesimden talepler dile getirilmeye başlandı.
En son, bir televizyon kanalında, bir program sunucusunun dile getirdiklerine hepimiz şaşırmadık mı? Doğru söylüyordu söylemesine, ama korku duvarı o kadar yüksekti ki, gözaltı ve tutuklanma tehditleri o kadar çok korkutmuştu ki hepimizi, bırakın dillendirmeyi aklımızdan bile geçirmeye çekiniyorduk. Arkasından Cumhurbaşkanı, “serzenişlerinde haklılar” diyerek deprem ve sonrasındaki selden mağdur olanların haklı olduğunu duyurdu.
Organize olmak, ekipler kurmak, başarının temel koşuludur; onun içindir ki ülkeleri yönetmek için bir veya birkaç kişi değil bir büyük güç, devlet kurulur. Bırakın üst düzeyi, mahallelerdeki sorunlar için muhtarlıklar vardır en ücra yere kadar ulaşabilmek için. Tabii ki, balık baştan kokar. Baştakiler liyakatsiz ise doğal olarak tepeden tırnağa hatalar zinciri artar. Sonunda da sorunlar çözülmez olur.
Karayoluyla yolcu taşımacılığı sektörü kimseden talimat beklemeden hemen yardıma koştu. Doğu batı, kuzey güney, yakın uzak demeden her ilden otobüsçüler, tıpkı yukarıdaki karınca gibi canı gönülden çabaladı.
Kıssadan hisse: Talimat beklemek gerekmiyor sorunların çözümü için. Güç sizin elinizde. İsterseniz çözümlersiniz. ■